Esas No: 2022/6195
Karar No: 2022/15697
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/6195 Esas 2022/15697 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmış ve cezası ertelenmişti. Ancak denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediği gerekçesiyle, mahkemece verilen ek kararla cezasının tamamı infaz edilmesine karar verildi. Sanık bu kararın temyiz edilmesi için başvurdu, ancak temyiz olanağı bulunmadığına karar verildi. Kanunlara göre, verilen karara itiraz yasa yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı belirtildi. Ayrıca, sanığın asıl kararın kaldırılması talebi de Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olduğu belirtildi. Kararda, yokluğunda verilen kararın usulüne uygun olmadığı ancak sanığın infaz etmek üzere hükümleri cezaevine girdiği ve temyiz isteminde bulunmadığı belirtildi ve sanığın eski hale getirme istemi reddedildi. Kanun maddeleri ise şöyle: 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98. maddesi, 5271 sayılı CMK’nın 264. maddesi, 1412 sayılı CMUK’un 310. ve 317. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet, ertelenen hapis cezalarının tamamen infaz kurumunda çektirilmesine
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Sanığın mahkemenin 13/03/2015 tarihli ve 2011/182 Esas, 2013/564 Karar sayılı ertelenen cezanın aynen infazına ilişkin ek kararına yönelik temyiz istemi hakkında yapılan incelemede;
Sanık hakkında mahkemenin 27/09/2013 tarihli ve 2011/182 Esas, 2013/564 Karar sayılı kararıyla hırsızlık suçundan 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası (3 defa) ve mala zarar verme suçundan 3 ay 10 gün hapis cezası verilip, cezaların da, 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, kararın 12/11/2013 tarihinde kesinleştirildiği, sanığın denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi gerekçesiyle dosyanın mahkemece yeniden ele alınıp ertelenmiş hapis cezalarının tamamının aynen infazına dair verilen 13/03/2015 tarihli ek kararın infaza ilişkin olması nedeniyle temyizi olanaklı bulunmayıp, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olması nedeniyle verilen kararların, aynı Kanun'un 101/3. maddesi gereğince itiraz yasa yoluna tabi olduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, sanığın 20/07/2016 tarihli vd. dilekçeleri itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın istem gibi mahalline İADESİNE,
II- Sanığın mahkemenin 27/09/2013 tarihli ve 2011/182 Esas, 2013/564 Karar sayılı asıl kararına yönelik temyiz istemi hakkında yapılan incelemede;
Sanığın 20/07/2016 tarihli ve devamında sunduğu dilekçelerinde temyiz başvurusu ile birlikte eski hale getirme isteminde de bulunduğunun anlaşılmasına, eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olmasına göre, mahkemenin 2011/182 Esas, 2013/564 Karar sayılı, 31/08/2016 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Yokluğunda verilen kararın, sanığın kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın tebliğ yapılması gerektiği gözetilmeden, sanığın doğrudan ifade adresi ile aynı olan MERNİS adresinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre 04/11/2013 tarihinde yapılan karar tebliği işleminin usulüne uygun olmadığı anlaşılmış ise de, dosya kapsamından sanığın temyize konu hükümleri infaz etmek üzere 09/07/2015 tarihinde cezaevine girdiği ve sanığın cezaevinden gönderdiği 15/07/2015 tarihli ve devamında sunduğu çok sayıda dilekçelerinde herhangi bir temyiz isteminde bulunmaksızın sadece mahsup talebinde bulunduğu hususları bir arada nazara alındığında; en geç 15/07/2015 tarihi itibariyle öğrendiği kararı, 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 20/07/2016 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz isteminin ve yerinde görülmeyen eski hale getirme isteminin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, 28/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.