Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/4622 Esas 2014/737 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/4622
Karar No: 2014/737
Karar Tarihi: 17.01.2014

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/4622 Esas 2014/737 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından dolayı yargılanıyordu. Ancak şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan düşme kararı verildi. Sanığın alkollü halde ters yönde seyir etmesi sonucu bordür taşlarına ve trafik levhasına çarpmasıyla meydana gelen olayda, taksirle yaralama suçu trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna dönüşmediği için, düşme kararı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için verilmemişti. Ancak mahalli Cumhuriyet savcısı, taksirle yaralama suçundan düşme kararının da trafik güvenliğinin tehlikeye sokulmasına sebep olduğunu düşündü ve kararı temyiz etti. Temyiz sonucunda, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için de hüküm kurulması gerektiği belirtildi ve karar bozuldu. Kanun maddeleri ise TCK'nın 44. maddesi ve 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi olarak belirtilmiştir.

12. Ceza Dairesi 2013/4622 E. , 2014/737 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname no : 12 - 2011/406501
Mahkemesi : Çerkezköy 1. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 04/02/2011
Numarası : 2006/370 - 2011/103
Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma,Taksirle Yaralama

Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanık hakkında şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair nedenlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay akabinde yapılan ölçümde 190 promil alkollü olduğu belirlenen sanığın, idaresindeki arazi aracı ile, bölünmüş yolda ters yönden seyri sırasında, bordür taşlarına ve trafik levhasına çarpıp akabinde soldaki arsaya girmesi şeklinde gelişen olay sonucu, sanık ile aynı araçta bulunan, tüm aşamalarda sanık hakkında şikayetçi olmayan ve sanığın kardeşi olan mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, iddianame içeriğinden sanık hakkında hem taksirle yaralama hem de trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dava açıldığı anlaşılmakla, taksirle yaralama suçundan şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verildiğinde, TCK"nın 44. maddesindeki düzenleme uyarınca, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, taksirle yaralama suçunun trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna dönüşmeyeceği kabul edilerek her iki suçuda kapsayacak şekilde düşme kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.