15. Ceza Dairesi Esas No: 2013/25775 Karar No: 2016/2040 Karar Tarihi: 24.02.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/25775 Esas 2016/2040 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların sahte bilezikleri satmak amacıyla dolandırıcılık suçundan yargılandıkları ve mahkum oldukları anlatılan bir mahkeme kararıdır. Sanığın, dört adet bileziği satarak para kazandığı, daha sonra sahte bilezikleri bozdurmak isterken yakalandığı belirtilmiştir. Kararda, sanıkların her birinin ikişer kez dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması gerektiği fakat sadece bir kez hüküm kurulduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, TCK'nın 157/1 maddesinin asgari ceza haddının bir yıl olduğu halde sanıkların ikişer yıl hapis cezasına çarptırıldıkları ve ceza miktarı konusunda sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına karar verildiği belirtilmiştir. Kanun maddelerinin detaylı olarak açıklandığı ise kararın sonunda yer almaktadır.
15. Ceza Dairesi 2013/25775 E. , 2016/2040 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK 157/1, 52/2, 51/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine yönelik hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıkların sahte bilezikleri satmak amacıyla ...."ya geldikleri, sanık ..."in, diğer sanık tarafından kendisine verilen dört adet bileziği katılan ..."a ait kuyumcuya götürüp iki tanesini 2.010 TL karşılığı sattığı, daha sonra parayı araçta bekleyen....."e verdiği, iki adet bileziği katılan ..."a ait kuyumcuya götürerek iş yerinde bulunan işçi olarak çalışan mağdur ..."a 1.950,00TL karşılığında sattığı, tekrar parayı ...."e verdiği, yeniden kendisine verilen iki sahte bileziği aynı iş yerine bozdurmak için gittiğinde yakalandığı, ardından polisin yaptığı araştırma sonucunda ...."in de ...."e doğru araç ile giderken yakalandığı olayda, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak; 1-Sanıklar hakkında her iki katılana karşı ayrı ayrı eylemleri nedeniyle ikişer kez dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması gerekirken sanıklar hakkında bir kez dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması; 2- Sanıklar hakkında hüküm kurulurken asgari hadden hüküm kurulduğu yazılı olmasına ve TCK"nın 157/1. maddeside hapis cezasının asgari haddinin bir yıl olmasına rağmen sanıklar hakkında ikişer yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması, 3-5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar, üstsoyu ile diğer kişiler yönünden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.