9. Hukuk Dairesi 2015/31261 E. , 2015/31602 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece,mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalıya ödenen işsizlik ödeneğinin iadesi için davacı İdare tarafından yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiği iddia ederek icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalıya tebligat çıkarılsa da duruşma günü beklenmeden dosya üzerinden karar verilmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde genel hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle HMK. 114-(1), b ve 115-(2) maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. Maddesinin 1. Fıkrası 4857 sayılı İş Kanunu’ndan doğan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olacağını belirtirken 2. Fıkrasının B bendinde ise “İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da” iş (sosyal güvenlik) mahkemelerinin bakacağı açıkça belirtilmiştir.
Kanunun bu düzenlemesi ile sigorta kurumları ile sigortalılar ile onların yerine kaim olacak hak sahipleri kavramları önem kazanmaktadır. Sigorta kurumları ise; Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye İş Kurumu’dur.
İŞKUR, 4904 sayılı Kanunu’nun 1. Maddesi uyarınca “Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerde, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunla kurulan fonlarda, özel kanunla veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşlarında, kefalet sandıklarında, sosyal güvenlik kuruluşlarında, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlarda, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıklarında, il özel idareleri ve belediyelerle bunların kurdukları birlik ve müesseselerde ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında aylık ve ücret alan ve işçi statüsünde çalışmayan memur, sözleşmeli personel, geçici personel ve diğer kamu görevlileri dışındaki tüm kişileri istihdam ve 4447 sayılı kanun kapsamında doğan uyuşmazlıklar konusunda uygulanır.
4447 ve 4904 sayılı kanun uyarınca Türkiye İş Kurumu’nun işlemlerinden dolayı oluşan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülecektir.
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu"nun 46. maddesinin birinci fıkrasında işsizlik sigortasının amacı; "işsizlik sigortasına ilişkin kuralları ve uygulama esaslarını düzenlemek ve bu Kanunda öngörülen hizmetlerin verilmesini sağlamak" olarak belirtilmiş; Kanunun kapsamını düzenleyen ikinci fıkrasında ise "Bu Kanun, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalıları ,
4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlardan 5510 sayılı Kanunun 52. maddesinin birinci fıkrası kapsamında işsizlik sigortası primi ödeyen isteğe bağlı sigortalılar ile aynı Kanunun ek 6. maddesi kapsamındaki sigortalıları ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20. maddesinde açıklanan sandıklara tabi sigortalıları kapsar" şeklinde düzenlemeye yer vermiştir.
4447 sayılı Kanunun 46/4. maddesine göre işsizlik sigortası primlerinin toplanmasından Sosyal Sigortalar Kurumu, diğer her türlü hizmet ve işlemlerin yapılmasından İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü görevli, yetkili ve sorumludur. Kanunun 49/5.maddesinde "işsizlik sigortası primleri ile ilgili olarak; 5510 sayılı Kanunun 80, 82, 86, 88, 89, 90, 91, 93 ve 100. madde hükümleri uygulanır" kuralı öngörülmüştür.
4447 sayılı Kanunun işsizlik ödeneğine hak kazanmanın koşullarını düzenleyen 51.maddesine göre işsizlik ödeneğine hak kazanmak için bu Kanun uyarınca sigortalı sayılmak, iş sözleşmesi maddede belirtilen hallerden birisiyle dayalı olarak sona ermiş olmak, Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduğunu kaydettirmek ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış olmak gerekir.
Görüldüğü gibi işsizlik ödeneğinin kanuni dayanağı 4447 sayılı Kanun olmasına karşın ödeneğe hak kazanma ve ödeneğin hesaplanması doğrudan 4857 sayılı İş Kanunu ile 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirmektedir.
İşsizlik sigortasının sosyal güvenlik hukuku ile doğrudan ilgilidir. Uyuşmazlık sigorta kurumunun sigortalı işçiye ödenen işsizlik ödeneğinin geri ödenmesi için icra takibi yapmıştır. Takibe itiraz üzerinde de bu davayı açmıştır. Sigortalı kurum ile sigortalı arasındaki bu uyuşmazlığın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1/2 maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir. mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.