MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıya HSBC ... Şubesinde bulunan hesabından para çekme yetkisini içeren vekaletname verdiğini, davalıdan defalarca sözlü olarak çekmiş olduğu paralar ile ilgili kendisine hesap vermesini talep ettiğini fakat davalının kendisine hesap vermediği gibi hesabından çekilen parayı geri ödemediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL"nin hesaptan çekilme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davacının kesin süreye rağmen gider avansını ve bilirkişi ücretini yatırmadığından davacının davasının HMK"nun 114/g, 120 ve 115/2 maddesi gereğince usulden REDDİNE karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafa mahkemece 16.12.2011 tarihli duruşmada davetiye gideri ve bilirkişi ücreti ile gider avansının yatırılması için iki haftalık kesin süre verilmiştir. Tarafların bazı usuli işlemleri belli bir süre içinde yapmaları için hakimin bir tarafa kesin mehil verebileceği HMK"nun 94 ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kesin mehil, davanın en az masrafla ve sürüncemede bırakılmadan bir an evvel sonuçlanmasını temin için hakime tanınan yasal takdir yetkisidir. Ancak kesin mehil verilen işlemin yapılmaması, bir hakkın ortadan kalkması sonucunu doğurduğundan bu konudaki kararın yasaya uygun olması zorunludur. Bu nedenle HMK"da taraflara verilecek kesin süreye ilişkin ara kararlarda, yapılması gereken işlerin neler olduğunun açıklıkla belirtilmesi, tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması, süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve bu konuda tarafın uyarılması gereklidir. (Bkz. HGK 21.9.1983 T. 14/3447-825 sayılı kararı) Aksi takdirde kesin mehle uymama, hukuki sonuç doğurmayacağı gibi somut olayda davacının gider avansını ve bilirkişi ücretini 2 haftalık süre geçtikten sonra fakat karar duruşmasından önce yatırdığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup, usulüne uygun kesin süre verilmeden ve karar duruşmasından önce söz konusu giderlerin ödendiği ve kesin süre ile ulaşılmak istenen maksadın hasıl olduğu dikkate alınmadan davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, Mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.