16. Hukuk Dairesi 2020/8651 E. , 2020/5780 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar vekili, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davacılar adına tescil istemiyle dava açmış, yargılama aşamasında ise çekişmeli taşınmazın Ahmet Ünlü mirasçıları adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişinin 09.12.2014 tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 15.727,36 metrekarelik taşınmazın, davacılar ve dahili davalıların murisi ..."nün Alaçam Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2015/65 Esas, 2015/74 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca belirlenen hisselere göre mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ..., Orman İdaresi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK"nın 713, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davacıların murisi ..."nün mirasçılarının miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar vekili taşınmazın davacılar ... ve ... adına tescili istemi ile dava açmış; yargılama sırasında ise taşınmazın miras bırakanları ..."den kaldığını belirterek ... mirasçıları adına tescilini talep etmiştir. Her ne kadar yargılama sırasında dava, murisin diğer mirasçılarına da davalı sıfatı ile yöneltilmiş ise de, bu durum mirasçıların davaya katıldıkları anlamına gelmeyeceği gibi, mirasçıların bir kısmının muvafakat niteliğinde beyanları olmakla beraber ... mirasçılarından ..., ..., ... ve ..."nün beyanı bulunmadığından tüm mirasçıların muvafakatinin sağlandığından söz edilemez. Açıklanan niteliği itibariyle dava, kök murisin terekesine karşı 3. kişi durumunda bulunan Hazine ile ilgili kamu tüzel kişiliklerine karşı açılmış olduğundan davaya tereke adına devam edilebilmesi için, murisin tüm mirasçılarının davada taraf olması veya muvafakatlerinin sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde terekeye temsilci atanması zorunludur.
Hal böyle olunca, davacılara, sözü edilen mirasçılar ..., ...,... ve ..."nün de muvafakatlerinin sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde terekeye temsilci tayin ettirilmesi konusunda süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde işin esası yönünden inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan işin esasına girilip, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ... ve ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.