20. Hukuk Dairesi 2016/13066 E. , 2019/4404 K.
"İçtihat Metni".......
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi ile asli müdahil davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .......parsel numaralı 10.000,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, "........numaralı"" vergi kaydına istinaden davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... 01.08.1977 tarihli dava dilekçesi ile; dava konusu taşınmazı kendisinin imar ihya ettiğini ve 20 yılı aşkın süre kullandığını davalı kişilere ait olmadığı iddiasıyla kadastro tespitinin iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Asli müdahiller ...... ve ..., 08.05.1978 tarihli dilekçeleri ile; dava konusu taşınmazın babaları......."a ait olduğunu tespit maliki ve davacıya ait olmadığı iddiasıyla kadastro tespitinin iptali ile kendileri ile diğer mirasçılar adına tescilini talep etmişlerdir.
Asli müdahil ... 12.04.1983 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmaza 215 tahrir nolu vergi kaydı ile sahip olduğu iddiasıyla müdahillik talebinde bulunmuştur.
Asli müdahil ... 28.12.1984 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın babası .......ait olduğunu tespit maliki ve davacıya ait olmadığı iddiasıyla müdahillik talebinde bulunmuştur.
Mahkemece müdahillik talepleri kabul edildikten sonra yapılan yargılama neticesinde; Davacı ..., asli müdahil davacı ... ve Hazinenin iddialarının sübut bulmadığından reddine; asli müdahiller ....., ... ve asli müdahil ..."ın davalarının kabulüne 71 parsel numaralı taşınmazın Kadastro tespitinin iptaline taşınmazın 104 hisse kabul edilerek 52 hissesinin davalı ... adına, 52 hissesinin asli müdahillerin murisi..... mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve asli müdahil ... ve dava ihbar edilen Hazine tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.12.1992 tarih, 1992/11196 E.-22781 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: ""Hazinenin usulen davada taraf olmadığı gözönünde tutulmaksızın aleyhine karar verilmesinin hatalı olduğu ve dava tarihinden sonra yapılan orman kadastrosunun dava konusu taşınmaz yönünden kesinleşmediğini bu nedenle
....
öncelikle dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, orman değil ise 215 ve 216 tahrir sayılı vergi kayıtları yerel bilirkişiler aracılığı ile uygulanması ve tarafların kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadıkları araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; asli müdahil Hazine 01.07.1996 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiası ile davaya müdahil olmuştur.
Birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi 05.11.2008 tarihli dava dilekçesi ile, Gökahmetli köyünde 2008 yılında yapılan 2/B madde uygulaması sırasında 1975 yılında kesinleşen orman kadastrosuna göre orman sınırları içinde orman sayılan yerlerden olan taşınmazın PVI . nolu 2/B poligonu olarak Hazine lehine orman sınırları dışına çıkarıldığını, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup 2/B şartlarını taşımadığını iddia ederek 2/B madde uygulamasının iptali ile taşınmazın orman sınırları içine alınması talebi ile dava açmış, mahkemece ... (.....) aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, Hazine aleyhine açılan davanın kabulü ile...... nolu kapalı poligonun 2/B vasfı ile Hazine adına yapılan tespitinin iptali ile en son parsel numarası verilerek orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi ile davalılar Hazine ve ... (......) vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/02/2012 tarih, 2012/1519-2730 Sayılı kararı ile "..... poligonu içinde kalan 71 parselin kadastro mahkemesinin 1995/263 esas sayılı dava dosyasıyla itirazlı olduğu anlaşıldığından mahkemece bu parsele yönelik olarak davanın ayrılarak kadastro mahkemesinin 1995/263 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesi"" gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra her iki dava dosyası birleştirilmiş ve yapılan yargılama neticesinde; davacı ..., Birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi, asli müdahil davacı ... ve asli müdahil davacı Hazinenin iddialarının sübut bulmadığından ayrı ayrı reddine; asli müdahil davacılar....., ... ve asli müdahil ..."ın davalarının kabulüne 71 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline taşınmazın 2160 hisse kabul edilerek 1080 hissesinin davalı tespit maliki ... adına, 1080 hissesinin asli müdahillerin murisi.......mirasçıları adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi ile asli müdahil/davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1972 yılında yapılmış arazi kadastrosu ve tespit tarihinden sonra 22.03.1974 tarihinde ilân edilen ve bu dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra yargılama sırasında 06.05.2008 tarihinde ilân edilen evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden ve 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 24/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.