10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10445 Karar No: 2015/4251 Karar Tarihi: 10.03.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/10445 Esas 2015/4251 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/10445 E. , 2015/4251 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : . İş Mahkemesi
Dava, 01.07.1987 – 31.12.1987 tarihleri arasında iptal edilen 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılığı nedeniyle davalının yaşlılık aylığı bağlanması için gereken prim ödeme gün sayısı şartını yerine getiremediğinden 01.02.2008 – 24.07.2010 döneminde yersiz ödendiği iddia edilen yaşlılık aylıklarının tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalının avukatının temyiz etmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ...... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 01.10.1997 gün ve 1997/10-578 Esas, 1997/758 Karar; 24.09.2003 gün ve 2003/10-489 Esas, 2003/490 Karar; 14.07.2010 gün ve 2010/21-369 Esas, 2010/391 Karar sayılı ilamlarında benimsendiği üzere; davalı Kurum"un geçmişe yönelik (uyuşmazlık konusu dönemi de kapsar şekilde) prim tahsil ederek kullanıp sigortalılığa ilişkin güven vermesinden uzun süre sonra sigortalılığı iptal etmesi Medeni Kanun"un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacaktır. Sosyal güvenlik kurumlarının anayasal görevlerini yerine getirirken sigortalılara karşı olabildiğince yasal haklarını hatırlatması ve bu durumlarını izlemesi zorunlu görev olarak ortaya çıkar. Davalı Kurumun bu anayasal sosyal güvenlik ödevinin gereği olarak sigortalısını uyarmaması sonucu primleri tahsil edilen sürelerin 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekir. Bu çerçevede, primleri tahsil edilerek uzun süre kullanılan davaya konu 01.07.1987 – 31.12.1987 tarihleri arasında davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekir ve bu hale göre de yaşlılık aylığı bağlanması için gereken şartları davacının kaybetmediği belirgin olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalının avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.