9. Hukuk Dairesi 2014/18378 E. , 2015/31595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2013/651-2014/181
Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş aktinin davalı tarafından haksız olarak feshi sebebi ile Bakırköy 15.İş Mahkemesinin ... esas ... karar sayılı dosyası ile işe iadesine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini,davacının işe alınmasının ihtaren bildirilmesine karşın işe alınmadığını,davacının başvurusuna karşın işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının 4 aylık ücreti tutarında belirlendiğini ve davacının en çok 4 aya kadar ücreti ve diğer haklarının davacıya ödenmesinin hüküm altına alındığını iddia ederek davacının başvurusuna karşın işe başlatmaması sebebi ile ödenmesi gereken tazminat ve alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı işyerinde 20.05.2009-16.12.2010 tarihleri arasında çalıştığını ve iş akdinin davalı tarafından feshedildiğini, davacının işe iade davası açtığını ve Bakırköy 15.İş Mahkemesinin ... esas 2011/201 sayılı kararı ile davacının işe iadesine karar verildiğini ve mahkemenin 21.04.2011 tarihli kararının Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin ... esas ... karar sayılı ve 15.05.2012 tarihli kararı ile onandığını, kesinleşen kararın davacıya 27.06.2012 tarihinde tebliğ edildiğini ve davacının kesinleşen kararın tebliğinden itibaren 3 ay sonra Bakırköy 8.Noterliğinin 26.09.2012 tarihli ihtarnamesi ile davalıya işe iade başvurusu yaptığını ve başvurunun İş Kanunu 21/5 hükmüne aykırı olduğunu, davacının mahkeme kararının tebliğinden itibaren davalıya 10 iş günü içinde başvurması gerektiğini ve bu süre içinde başvurulmadığı takdirde feshin geçerli fesih olduğunun kabulü gerektiğini savunarak davacının süresi içinde işe iade başvurusunda bulunmaması sebebi davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, avacının davalı işyerinde çalışırken davalı tarafından 16.12.2010 tarihinde iş aktini feshettiği ve davacının bu fesih üzerine Bakırköy 15.İş Mahkemesine dava açtığı ve mahkemenin ... esas 2011/201 karar sayılı ve 21.04.2011 tarihli kararı ile işe iadesine karar verildiği ve işe iade kararının Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin ... esas ... karar sayılı ve 15.05.2012 tarihli kararı ile onandığı,davacıya kararın 27.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve kesinleştiği, davacının ise kesinleşmeden 3 ay sonra noter kanalı ile davalı tarafa işe iade talebi ile başvurduğu bu kararın başvurusunun 4857 sayılı Yasanın 21/5.maddesine aykırı olduğu,davacının mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 gün içinde başvurması gerekirken hak düşürücü süre geçtikten sonra başvurmuş olduğu, davacının süresi içinde işe iade talebi ile davalı işverene başvurmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur. İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez.
Her şeyden önce işçinin işe başlamak için başvurusu için verilen kararın kesinleşmesi gerekir. Başlatılma için başvuru imkanı ancak kesinleşen kararın tebliği ile başlayacağından, işçinin bu tarihten önceki açıklaması kural olarak sonuç doğurmamalıdır. Karar kesinleşmeden işçinin işe başvurusu, işverenin tutumuna bağlıdır. İşveren karar kesinleşmediği için, başlatma veya başlatmama nedeni ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretini ödeme yükümlülüğü doğmadığından, işlem yapmayacağı gibi, işçiyi kesinleşmeden işe başlatılmasını sağlayabilir. Kesinleşmeden işe başlatma, yargılama sırasında işe başlatılmanın sonuçları gibi değerlendirilmelidir. Dürüstlük kuralı içinde işe başvurmada samimi olan işçinin kesinleşme şerhli kararı almadan erken başvurması aleyhine yorumlanmamalıdır.
Mahkeme kararı temyiz edilmeksizin, tefhim veya tebliğden itibaren 8 gün içinde kesinleşebileceği gibi, temyiz üzerine Yargıtay tarafından onama veya 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca Yargıtay tarafından kesin olarak karar verilmek sureti ile kesinleşebilir. 10 günlük süre kesinleşmeden değil, kesinleşmiş kararın tebliğinden itibaren başlar. İşçinin kesinleşen kararı kendi olanakları ile öğrenmesi yetmediği gibi kesinleşme de yetmemekte, kesinleşen kararın tebliğ edilmesi gerekmektedir. Zira burada yasa işçiye en geç ve şekli olarak başvuracağı süreyi düzenlemiştir.
Somut uyuşmazlıkta mahkemenin kesinleşme şerhli kararı davacıya tebliğ edilmemiş, sadece Yargıtay onama kararı tebliğ edilmiş ve davacı ise 26.09.2012 tarihinde işe iadesi için davalı işverene başvurmuştur.
Yasada işçinin işe iadesi için başvuru süresinin “kesinleşmiş mahkeme kararının tebliğinden” itibaren başlayacağı açıkça düzenlendiğinden, somut uyuşmazlıkta ise işçiye kesinleşmiş mahkeme kararı tebliğ edilmediğinden, davacının işe iade istemiyle davalı işverene yasal süresi içinde başvurduğu ve davalıca işe başlatılmadığı kabul edilmelidir. Mahkemece, davacının başvurusunun süresinde olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.