![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2019/6332
Karar No: 2022/4207
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/6332 Esas 2022/4207 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması suçuna yönelik hükümleri onanırken, kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına yönelik hükümlerinde bölünerek ayrıca kasten yaralama suçundan mahkumiyetin hatalı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, tehdit ve hakaret suçlarına yönelik hükümlerde Anayasa Mahkemesi kararı sonrası yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu olduğu belirtilmiştir. Kararın detayında, basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 5271 sayılı CMK'nın geçici 5. maddesinin (d) bendi ve CMK'nın 251/3. maddesi de açıklayıcı bir şekilde belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Sanıklar hakkında ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanıklar müdafinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine yönelik her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığına, şüpheden sanıkların yararlanması gerektiğine, takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasının hatalı olduğuna, ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması suçunun oluşmadığına, müştekilerin iddiaları dışında delil olmadan cezalandırıldıklarına dair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanıklar hakkında kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
a- Oluşa uygun kabule göre, sanıkların olay günü mağdurların içerisinde bulunduğu kamyonun önüne geçip durdurdukları, ardından mağdurları zorla araçtan indirdikten sonra sopalarla bir süre darp ederek hürriyetlerinden yoksun kıldıkları anlaşılan olayda; fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıkların eyleminin bir bütün olarak cebirle işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, fiilin vasıf yönünden bölünerek ayrıca kasten yaralama suçundan da mahkumiyet hükümleri kurulması suretiyle, CMK.nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
b- Sanıklar hakkında mağdur ...'a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulurken TCK.nın 109/2. maddesi uyarınca belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezası aynı maddenin 3. fıkrası gereği bir kat arttırıldığı sırada hapis cezasının 4 yıl 12 ay yerine 5 yıl olarak fazla belirlenmesi,
III- Sanıklar hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
a- Her ne kadar soruşturma aşamasında mağdurlara yönelik uzlaşma teklifinde bulunulmuş ise de, hakaret suçuyla birlikte işlenen ve suç tarihi itibariyle de uzlaşma kapsamında bulunmayan 5237 sayılı TCK.nın 106/1-1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun, hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMUK.nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, atılı suçlar bakımından uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) Kabule göre de;
Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin "01.01.2020 tarihi itibariyle... hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda .... basit yargılama usulü uygulanmaz" bölümündeki hükme bağlanmış" ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek "lehe kanunun uygulanması ilkesi" benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün "hükme bağlanmış dosyalarda" uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki "hükme bağlanmış" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.