18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/18980 Karar No: 2016/19269 Karar Tarihi: 14.12.2016
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/18980 Esas 2016/19269 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kimlik toplama işlemi sırasında “neden kimlikleri topluyorsun” diye sorup, elinden kimlikleri çekip aldığı, katılana hitaben “alamazsın, ben mecbur değilim, vermek zorunda değilim” şeklinde söz söyleyerek, tehdit yoluyla direnme suçunu işlemiştir. Ancak, sanığın sözleri tehdit niteliğinde olmadığı ve görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturmadığı görülmüştür. TCK'nın 265/1. maddesi kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanan kişiyi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırmaktadır. Bu suçta korunan hukuki yarar; kamu idaresi organlarının görevlerini düzenli bir şekilde ve herhangi bir engelle karşılaşmadan yerine getirmelerini sağlamak suretiyle, kamu idaresinde sürekliliği güvence altına almak ve kamu faaliyetine saygıyı temin etmektir. Görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşması için cebir veya tehdidin kamu görevlisine karşı göreve başlamadan veya başladığı sırada veya görevin icra edildiği sırada yapılması gerekir. Görevin yapılmasından sonra gerçekleştirilen cebir veya tehdit TCK'nın 265. maddesinde yazılı suçu oluşturmaz. Fiilin niteliğine göre TCK'nın 86, 106. maddelerinde yazılı suçlar oluşabilir
18. Ceza Dairesi 2015/18980 E. , 2016/19269 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; TCK"nın 265/1. maddesi kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır, demektedir. Bu suçta korunan hukuki yarar; kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanma fiillerinin suç olarak tanımlanmasıyla korunmak istenen hukuki yarar, kamu idaresi organlarının görevlerini düzenli bir şekilde ve herhangi bir engelle karşılaşmadan yerine getirmelerini sağlamak suretiyle, kamu idaresinde sürekliliği güvence altına almak ve kamu faaliyetine saygıyı temin etmektir. Kamu görevlisi kamusal faaliyette bulunan kişidir. Kamusal faaliyetin icrasını yapan kişilerin kamu görevlisi olduğu kabul edilmiştir. Görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşabilmesi için, kamu görevlisinin ilgili konuda görevli olması gerekir. Bu nedenle somut olayda görevli olup olmadığı araştırılmalıdır. TCK"nın 265/1. fıkrasında tanımlanan görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşması için, kamu görevlisine karşı görevini gerçekleştirmeden veya görevini gerçekleştirdiği sırada cebir ve tehdit fiillerinin işlenmesi gerekir. Bu eylemlerin görevin yerine getirilmesini engellemeye veya güçleştirmeye elverişli olması gerekir. Kamu görevlisinin yapmak istediği iş görevi ve yetkisi kapsamında olmalıdır. Görevli ve yetkili olmadığı halde işlem yapmak isteyen kamu görevlisine direnme halinde TCK"nın 265. maddesinde tanımlanan suç oluşmaz. Görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşması için cebir veya tehdidin kamu görevlisine karşı göreve başlamadan veya başladığı sırada veya görevin icra edildiği sırada yapılması gerekir. Görevin yapılmasından sonra gerçekleştirilen cebir veya tehdit TCK"nın 265. maddesinde yazılı suçu oluşturmaz. Fiilin niteliğine göre TCK"nın 86, 106. maddelerinde yazılı suçlar oluşabilir. İncelemeye konu olayda; katılanın, işyerinde çalışanların kimliklerini alarak tutanağa yazdığı sırada olay yerine gelen sanığın “neden kimlikleri topluyorsun” diye sorup, elinden kimlikleri çekip aldığı, katılana hitaben “alamazsın, ben mecbur değilim, vermek zorunda değilim” şeklinde söz söylediği şeklinde , tehdit yoluyla direndiğinden bahisle mahkûmiyet kararı verilmiş ise de, tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde sanığın anılan sözlerinin tehdit niteliğinde olmadığı ve görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturmadığının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14.12.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.