11. Ceza Dairesi 2017/10290 E. , 2020/6061 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme, Defter ve belge gizleme
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
A-Sanık ... hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın 29.11.2011 tarih ve 23039 sayılı suç duyurusu başlıklı yazısında bahsi geçen ve 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan Rapor Değerlendirme Komisyon Mütalaası dosyaya getirtilmeden sanık hakkında hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de; zamanaşımı olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğundan; sanığa yüklenen “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
B-Sanık ...(...) hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” ve “defter ve belge gizleme” suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamından sanık ...(...) hakkında 5237 sayılı TCK’nin 67/2-d maddesinin uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın 29.11.2011 tarih ve 23039 sayılı suç duyurusu başlıklı yazısında bahsi geçen ve 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan Rapor Değerlendirme Komisyon Mütalaası dosyaya getirtilmeden sanık hakkında hükümler kurulduğu anlaşılmış ise de; zamanaşımı olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğundan; sanığa yüklenen “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” ve “defter ve belge gizleme” suçlarının Kanun’daki cezalarının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 08/06/2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
C-Sanık ... hakkında “defter ve belge gizleme” suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
1-Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın 29.11.2011 tarih ve 23039 sayılı suç duyurusu başlıklı yazısında bahsi geçen ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan Rapor Değerlendirme Komisyonunun mütalaa yazısının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla; denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması ve mütalaanın sanık hakkında “defter ve belge gizleme” suçuna ilişkin olup olmadığının belirlenmesi,
2-Rapor Değerlendirme Komisyonunun mütalaasının sanık hakkında “defter ve belge gizleme” suçuna ilişkin olduğunun tespiti halinde; defter ve belgeleri gizleme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, yüklenen defter ve belgeleri gizleme suçunun oluşmasında defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK"nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, ayrıntıları Ceza Genel Kurulu"nun 23.11.1999 gün ve 1999/11-273/288 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere defter ve belgelerin çalındığı-kaybolduğu-bulunmadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde VUK"nin 139. maddesinde yazılı hususlarda usulüne uygun tebligat aranmayacağı hususları da dikkate alınarak; somut olayda sanığın savunmasında tebligatın kime yapıldığını bilmediğini ve aracından faturalarının çalındığını beyan etmesi, 25.02.2013 tarihli yazılı savunmasında... karakolunda aracının içindeki dosyalarının çalındığına dair kaydın olduğunu, 2007-2009 yılları arasında cezaevinde bulunduğunu, defter ve belgelerinin muhasebecisi...olduğunu, bu tarihler arasında herhangi bir tebligat almadığını belirtmesi, dosyada bulunan 15.07.2010 tarihli ifade tutanağından sanık ...’ın ikametinde ihbar üzerine yapılan 15.07.2010 tarihli aramada... İnş. Tah. Kim. Mad. Gi. Ot. Me. San. Tic. ve Dış. Tic. Ltd. Şti.’ne ait fatura ve sevk irsaliyelerinin ele geçirildiğinin ve Vergi Tekniği Raporu ekinde bulunduğunun anlaşılması, Vergi Tekniği Raporunda sanık ...’ın Mernis sisteminde herhangi bir adresinin tespit edilememiş olması nedeniyle 2006 takvim yılına ait defter ve belgelerin vergi incelemesi için istenmesine dair yazının 26/09/2011 tarihinde sanığın o tarihte eşi olan ... (...)’a ikamet adresinde tebliğ edildiğinin belirtilmesi ancak sanık ...’nin 08.06.2012 tarihli yazılı savunmasında eşinden 4 ay önce ayrı yaşamaya başladığını ifade etmesi, sanık ...’nin mahkemedeki savunmasında ikamet adresi olarak beyan ettiği adresin tebliğ yapılan adresle aynı olmasına rağmen sanık ...’ın savunmasında farklı bir adreste oturduğunu beyan etmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından; sanığın aracından faturalarının çalındığına dair savunmasının doğruluğunun araştırılması ile buna ilişkin belgelerin denetime olanacak verecek şekilde dosyaya alınması, sanık hakkında yürütülen diğer soruşturmanın akıbetinin araştırılarak ele geçirilen şirkete ait fatura ve sevk irsaliyelerinin sanığın çalındığını söylediği fatura ve sevk irsaliyeleri olup olmadığının tespit edilmesi ve buna ilişkin belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması, sanığın tebligatı almadığına ilişkin savunması karşısında ise sanık ... (...)’ın CMK‘nin 45 ve 48. maddeleri uyarınca yasal hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla bilgisine başvurulması, sanık ...’ın tebliğ tarihinde sanık ... (...) ile birlikte aynı konutta ikamet edip etmediği ve sanık ...’a tebligatı haber verip vermediği hususunda beyanı alınıp, gerekirse sanık ... ile sanık ... (...)’ın tebliğ tarihindeki ikamet adreslerine ilişkin kolluk araştırması yaptırılması, sanığın defter ve belgeleri ibraz etmemesinin 213 sayılı VUK"nin 13. maddesinde belirtilen mücbir sebeplere veya kastı kaldıran diğer nedenlerden birine dayanıp dayanmadığının kararda tartışılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile beraat hükmü kurulması,
3-Kabule göre de; sanık hakkında verilen beraat hükmüne dayanak ilgili yasa maddesinin gösterilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
20/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.