12. Ceza Dairesi 2013/15192 E. , 2014/626 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname no : 12 - 2012/155414
Mahkemesi : Sinanpaşa Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 09/02/2012
Numarası : 2011/87 - 2012/34
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların, mahkumiyet için yeterli delil bulunmadığına, suça konu varlıkların tarihi eser olduğunu bilmediklerine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların Cumhuriyet Savcılığında ve mahkeme huzurunda yaptıkları savunmalarda, iki tanesi korunması gerekli taşınır kültür varlığı niteliğini haiz toplam altı parça objeyi Manavgat ilçesinde bir sergiciden 20 TL bedelle satın aldıklarını, bunları satmak amacıyla hareket etmeyip süs eşyası olarak kullanma niyetinde olduklarını beyan ettikleri, her ne kadar sanık A.. E.. soruşturma aşamasında kollukta verdiği ifadede, Bucak ilçesine geldiklerinde arızalanan aracının tamiri için önceden tanıdığı Hüseyin isimli arkadaşının iş yerine gittiklerini, sanık V.. A.."nın Hüseyin isimli şahsa varlıkları göstererek beğenip beğenmediğini sorduğunu, Hüseyin"in de, bir tanesini beğendiğini söyleyip sanık Veli"den onu kendisine vermesini istediğini, sanık Veli"nin ise, bunları ne yapacağını sorup, önemli şeyler olmadığını ifade ederek, varlıkların içinde bulunduğu poşeti tekrar arabaya koyduğunu dile getirmiş ise de, bahse konu diyaloğun, sanıkların ticari maksatla hareket ettiklerini kabul noktasında yeterli ve kesin delil niteliği taşımadığı, zira, 2863 sayılı Kanunun 67/2 maddesinde düzenlenen “kültür varlığı ticaretine aykırılık” suçunun seçimlik hareketlerinden olan “satışa arz” eyleminin gerçekleşebilmesi için, elde bulunan kültür varlıklarının üçüncü kişilere sadece satmak amacıyla gösterilmesi gerektiği, alım-satım hususunda anlaşmaya varılamamasının suçun oluşumu bakımından önem arz etmediği, somut olayda ise, sanık Veli"nin, Hüseyin isimli şahsa varlıkları beğenip beğenmediğini sorup daha sonra tekrar araca koyma eyleminde, satma amacıyla hareket ettiğinin tereddütsüz biçimde ortaya konulamadığı, diğer yandan, suça konu kültür varlıkları bulunarak elde edilmediğinden, tebliğnamedeki görüşün aksine, “haber verme sorumluluğuna aykırılık” suçundan da söz edilemeyeceği, mevcut delil durumu itibariyle sanıkların eylemlerinin 2863 sayılı Kanunun 70/1 maddesinde düzenlenen “kültür varlıklarını bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca sanıkların sadece kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilirken, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.