Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/15192
Karar No: 2014/626
Karar Tarihi: 16.01.2014

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/15192 Esas 2014/626 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklar, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak sanıkların ticari amaçla hareket ettiklerine dair yeterli ve kesin delil bulunmamaktadır. Bu nedenle, sanıkların suçu sadece kültür varlıklarını bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiği gözetilmeksizin hüküm verilmiştir. Bu durum, kanuna aykırıdır ve hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 67/2 maddesi (kültür varlığı ticaretine aykırılık suçu)
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 70/1 maddesi (kültür varlıklarını bulundurma suçu)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 53/3 maddesi (hak yoksunluğu cezası)
12. Ceza Dairesi         2013/15192 E.  ,  2014/626 K.

    "İçtihat Metni"


    Tebliğname no : 12 - 2012/155414
    Mahkemesi : Sinanpaşa Asliye Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 09/02/2012
    Numarası : 2011/87 - 2012/34
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların, mahkumiyet için yeterli delil bulunmadığına, suça konu varlıkların tarihi eser olduğunu bilmediklerine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanıkların Cumhuriyet Savcılığında ve mahkeme huzurunda yaptıkları savunmalarda, iki tanesi korunması gerekli taşınır kültür varlığı niteliğini haiz toplam altı parça objeyi Manavgat ilçesinde bir sergiciden 20 TL bedelle satın aldıklarını, bunları satmak amacıyla hareket etmeyip süs eşyası olarak kullanma niyetinde olduklarını beyan ettikleri, her ne kadar sanık A.. E.. soruşturma aşamasında kollukta verdiği ifadede, Bucak ilçesine geldiklerinde arızalanan aracının tamiri için önceden tanıdığı Hüseyin isimli arkadaşının iş yerine gittiklerini, sanık V.. A.."nın Hüseyin isimli şahsa varlıkları göstererek beğenip beğenmediğini sorduğunu, Hüseyin"in de, bir tanesini beğendiğini söyleyip sanık Veli"den onu kendisine vermesini istediğini, sanık Veli"nin ise, bunları ne yapacağını sorup, önemli şeyler olmadığını ifade ederek, varlıkların içinde bulunduğu poşeti tekrar arabaya koyduğunu dile getirmiş ise de, bahse konu diyaloğun, sanıkların ticari maksatla hareket ettiklerini kabul noktasında yeterli ve kesin delil niteliği taşımadığı, zira, 2863 sayılı Kanunun 67/2 maddesinde düzenlenen “kültür varlığı ticaretine aykırılık” suçunun seçimlik hareketlerinden olan “satışa arz” eyleminin gerçekleşebilmesi için, elde bulunan kültür varlıklarının üçüncü kişilere sadece satmak amacıyla gösterilmesi gerektiği, alım-satım hususunda anlaşmaya varılamamasının suçun oluşumu bakımından önem arz etmediği, somut olayda ise, sanık Veli"nin, Hüseyin isimli şahsa varlıkları beğenip beğenmediğini sorup daha sonra tekrar araca koyma eyleminde, satma amacıyla hareket ettiğinin tereddütsüz biçimde ortaya konulamadığı, diğer yandan, suça konu kültür varlıkları bulunarak elde edilmediğinden, tebliğnamedeki görüşün aksine, “haber verme sorumluluğuna aykırılık” suçundan da söz edilemeyeceği, mevcut delil durumu itibariyle sanıkların eylemlerinin 2863 sayılı Kanunun 70/1 maddesinde düzenlenen “kültür varlıklarını bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca sanıkların sadece kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilirken, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi