Banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/26519 Esas 2016/2014 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/26519
Karar No: 2016/2014
Karar Tarihi: 23.02.2016

Banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/26519 Esas 2016/2014 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların banka aracılığıyla dolandırıcılık suçlamasıyla yargılandığı davada, sanıkların suça konu çekle ilgili düzeltme haklarını kullanmadıkları ancak çekin keşide yerinin yanlış yazılmasından dolayı suçlamalarının dolandırıcılık suçunu oluşturmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği belirtildi. Karar, 3167 Sayılı Kanunun 16/1 maddesi gereğince açılan ve yapılan yargılama sonucu suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kabul edilerek beraat kararı verildiği ifade edildi. Kararda T.T.K'nın 688. maddesi kapsamında çek vasfında olmamasına rağmen muhatabın banka olması nedeniyle eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu iddia edildiği belirtildi.

15. Ceza Dairesi 2013/26519 E. , 2016/2014 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ..... ..... Müh. Isı San. Tic. Ltd. Şti.‘nin .... Şubesindeki hesabından şirket yetkilisi diğer sanık olan .....’e vekaleten keşide ederek katılana verdiği 25.07.2007 keşide tarihli 4110979 seri numaralı 3.500 TL bedelli çek süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız çıktığı sanıkların suça konu çekle ilgili düzeltme haklarını kullanmadıkları sanık ...’in üzerine atılı suçlamayı kabul ettiğinden bahisle 3167 Sayılı Kanunun 16/1 maddesi gereğince dava açılmış ve .... Asliye Ceza Mahkemesinin 23.09.2008 tarih ve 2008/235-604 E.K. sayılı ilamı ile çekin keşide yerinin K.Kale olarak yazılı bulunması ve T.T.K"nın 688. maddesi kapsamında çek vasfında olmamasına karşın muhatabın banka oluşu nedeni ile sanıkların eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu iddia edildiği olayda, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kurulan beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın, eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 23/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.