Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6158 Esas 2020/187 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6158
Karar No: 2020/187
Karar Tarihi: 15.01.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6158 Esas 2020/187 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 28.08.2018 tarihli kararında, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verildi. Temyiz başvurusu esastan reddedildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre, ByLock kullanımının suç örgütüne üyeliği kanıtladığı kabul edilmektedir. Ancak, sanıkların ByLock kullanıcısı olduğunu belirleyecek teknik verilerin delil niteliği taşıması gerektiği belirtilmektedir. Bu kararda TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/7-9, 63. maddeleri uygulanmıştır.
16. Ceza Dairesi         2019/6158 E.  ,  2020/187 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.08.2018 tarih
    ve 2018/73 - 2018/168 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,
    53, 58/7-9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu ile dosyada mevcut Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığının veri inceleme raporuna dayanak teşkil eden "Garson" adlı gizli tanığın daha önce hakim huzurunda alınan ifade tutanağı ve CMK"nın 134. maddesine göre alınan mahkeme kararının soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından araştırılıp getirtilerek, CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, mevcut delil durumu, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında tahliye talebinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.