17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/15569 Karar No: 2015/897
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/15569 Esas 2015/897 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/15569 E. , 2015/897 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : 1-... 2-... BİRLEŞTİRİLEN DAVA
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı Türkan vekili, davalı borçlu Kenan aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı kardeşi ...’a onun da davalı ...’ satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı Kenan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aciz belgesi ibraz edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK"nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Mahkemece, aciz belgesinin ibraz edilmediği gerekçesi ile davanın Reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Takip dosyasında 02/04/2008 ve 24/05/2008 haciz işlemlerinin yapıldığı, borçlunun işlemler sırasında hazır bulunduğu, verilen kefalet ve taahhütlerin borcun ödenmesi için bir netice vermediği gibi yazılan tapu müdürlüklerinden ve trafik tescil şubesinden gelen cevaplara göre de borçlunun borcu karşılar nitelikte mallarının olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca borçlunun aciz halinin gerçekleştiği kabul edilmelidir. Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlendiği, ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun’un, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bıraktığı (İİK. m. 281 ) anılan nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkemenin bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre de iptal kararı verebileceği ( Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı ) gözden uzak tutulmadan bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/01/2015 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.