6. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/5257 Karar No: 2012/7460 Karar Tarihi: 17.5.2012
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/5257 Esas 2012/7460 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, kiralananın tahliyesi için açılan davanın kabul edildiği ancak yapılan duruşma tebligatının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle bozulduğu belirtilmektedir. Temyiz eden tarafın savunma hakkının kısıtlandığı, davetiyenin davalıya yöntemine uygun olarak tebliğ edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu vurgulanmaktadır. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi ile Tebligat Yasası'nın 12 ve 13, Tebligat Tüzüğü'nün 17 ve 18. maddelerine değinilmektedir. Bu maddeler, tebligatın tüzel kişilere yönelik usul ve şekil koşullarını düzenlemektedir. Tebligatın, tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılamaması durumunda, tüzel kişinin memur ve müstahdemlerinden birine yapılması gerektiği belirtilmektedir. Tebligat usulüne uymayan duruşma tebligatının geçerli sayılmayacağı belirtilmektedir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/5257 E. , 2012/7460 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kesinleşmiş icra takibine dayalı temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı vekili, ödenmeyen kira paraları nedeniyle davalı kiracı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz etmediği gibi yasal sürede kira borcunu da ödemediğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı duruşmaya gelmemiş mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27.maddesi hükmüne göre davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Mahkemece duruşma gününden haberdar edilmek suretiyle bu hakkın ilgililere tanınması gerekir. Davalı tüzel kişiliğe haiz ticari şirket olup Tebligat Yasasının 12 ve 13, Tebligat Tüzüğünün 17 ve 18.maddeleri tüzel kişilere yapılacak tebligat usulünü düzenlemiştir. Anılan madde hükümlerine göre tebligatın tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılması, yetkili temsilcinin herhangi bir sebeple orada bulunmaması veya evrakı bizzat alamayacak bir halde olması durumunda tebliğin tüzel kişinin memur ve müstahdemlerinden birine yapılması gerekir. Tebligat yetkili temsilci yerine kanunda belirtilen sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin tebligat mazbatasına açıkça yazılması gerekir. Olayda, duruşma tebligatı davalı şirket temsilcisinin orada bulunup bulunmadığı belirtilmeksizin doğrudan şirket çalışanı ... imzasına tebliğ edilmiştir. Bu haliyle tebliğ işlemi yasada belirtilen usule uygun değildir. Davalı temsilcisi temyiz dilekçesinde duruşmadan haberdar olmadığını ileri sürmüştür. Bu durumda mahkemece duruşma gün ve saatini bildiren davetiyenin davalıya yöntemine uygun olarak tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.