Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/4447 Esas 2010/16974 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4447
Karar No: 2010/16974
Karar Tarihi: 29.06.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/4447 Esas 2010/16974 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/4447 E.  ,  2010/16974 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Edirne İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/12/2009
    NUMARASI : 2009/229-2009/517
     

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu şirket aleyhinde genel haciz yolu ile ilamsız takip yapılmış, borçlu şirket kaşesi üzerine atılı bir imza ile isim yazılmaksızın süresinde takibe, borca itiraz edildiği ve icra müdürlüğünce de takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
    Alacaklı vekili icra mahkemesince verdiği şikayet dilekçesi ile, icra dosyasında mevcut imza sirkülerine göre borçlu şirket temsilcisi olan K. Ö."a ait bulunmayan bir imza ile takibe itiraz edildiğinden bahisle takibin durdurulması kararının iptalini talep etmektedir.
    Mahkemece de kabul edildiği üzere itiraz dilekçesi altındaki imzanın borçlu şirket temsilcisine ait olmadığı iddia ve ispat olunamaz. (Kuru, Baki; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı s.207). Borçlu şirketçe karşı çıkılmadığı sürece, itiraz dilekçesi altındaki imza borçlu şirket temsilcisine ait olmasa dahi, itiraz başvurusuna borçlu şirket tarafından icazet verildiğinin kabulü gerekir. Somut olayda borçlu şirketin söz konusu bu imzaya karşı çıktığı saptanmamıştır.
    Mahkemece, ödeme emrine itiraz dilekçesi altındaki imzanın borçlu şirket temsilcisi K. Ö."a ait olup olmadığının, ait değil ise, borçlu şirketin ödeme emrine itiraza icazet verip vermediğinin saptanması için ihtarlı süre verilmesi, süre içinde borçlu şirket temsilcisinin duruşmaya gelmediğinden bahisle itiraz dilekçesi altındaki imzanın borçlu şirket temsilcisinin eli ürünü olmadığının kabulü ile takibin durdurulması işleminin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.