Esas No: 2020/914
Karar No: 2021/185
Karar Tarihi: 03.02.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/914 Esas 2021/185 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/914
Karar No : 2021/185
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … İl Özel İdaresi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tokat İli, Zile İlçesi, … Beldesi, … Köyü, … Mevkiinde bulunan … parsel sayılı davacıya ait taşınmazı kapsayan alanda yapılan arazi toplulaştırması sonucunda … ada, … parselde bulunan taşınmazın davacıya verilmesine ilişkin işlem ile bu işleme yapılan itirazların reddine ilişkin Tokat İl Özel İdaresinin … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı işlemlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Mahkemelerince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor uyarınca, dağıtım işlemi sonucunda, davacıya niteliği, cinsi, verimi, büyüklüğü v.s. bakımından eşdeğer nitelikte parsel tahsis edildiği, dava konusu 220 sayılı kadastral parseli kapsayan alanda arazi toplulaştırması kapsamında yapılan dağıtım işleminde uygulamaya giren tüm parsellerden kamu ortak kullanım alanları için eşit oranda (% 4,6618) kesinti yapıldığı, arazi toplulaştırma projesinin, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile Arazi Toplulaştırma Tüzüğü ve Yönetmeliği’ne uygun olduğu görüldüğünden dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onyedinci Dairesinin 14/06/2016 tarih ve E:2015/6575, K:2016/4610 sayılı kararıyla;
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu uyarınca uygulama alanı belirlenen yerlerde, Kanun'da öngörülen toprağın verimli şekilde işletilmesini sağlama, ekonomik üretime imkan vermiyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasını ve küçülmesini önleme amaçlarıyla arazi toplulaştırmasının yapılabildiği,
Anılan amaç çerçevesinde yapılacak uygulamaların ne şekilde olacağının Yönetmelik ve davalı idarece hazırlanan teknik talimatta belirlendiği,
Söz konusu düzenlemeler uyarınca, Kanun'da anılan, verimliliğin arttırılması, optimum büyüklüğün sağlanması, işletme bütünlüğünün tesis edilmesi amaçlarıyla, teknik gereklilikler ortaya konularak, kişilere farklı alanlarda taşınmaz tahsislerinin yapılabileceği, ancak bu uygulamanın idareye sınırsız bir şekilde uygulama alanı kapsamında kalan taşınmazların yerlerini değiştirebilme hakkını tanımadığı, bu nedenle idarelerce farklı alanlardan yapılan tahsislerin teknik gerekliliklerinin açık bir şekilde ortaya konulması gerektiği, sadece tahsis edilen taşınmazın aynı verimliliğe sahip olduğu belirtilerek, teknik gerekçeler ortaya konulmadan, aynı verimliliğe sahip olan eski kadastral taşınmazın bulunduğu yerden tahsis yapılmamasının, kişilerin mülkiyet haklarının göz ardı edilerek mülkiyetlerin farklı kişilere devrine imkan tanıma sonucunu doğuracağı,
Uyuşmazlıkta, davacının maliki olduğu kadastral taşınmazdan yeni parseller oluşturulduğu, eski parsel olan … sayılı parselin büyük bir kısmının yeni oluşturulan … ada, … parselde kaldığı, geriye kalan kısımlarının ise … ada, … ve … parsellerde kaldığı ancak davacıya eski parselinin olduğu yerde oluşturulan yeni parsellerden tahsis yapılmadığı, söz konusu taşınmazların farklı kişilere tahsis edildiği, bu durumun teknik gerekçelerinin ortaya konulamadığı, bilirkişilerce de tahsis edilen taşınmazın eşdeğer nitelik ve verimlilikte olduğunun belirtilmesiyle yetinildiği, fiziki ötelenmenin gerekliliğin açıklanamadığı,
Bu nedenle, hukuka uyarlık bulunmayan dava konusu işlemlerin iptali gerekirken, davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Bozma kararı sonrası Mahkemelerinin 20/11/2019 tarihli ara kararına cevap olarak dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; toplulaştırma cetvellerine göre davacının, uygulamaya, sadece dava konusu eski … sayılı parselle girdiği ve yeni … ada, … sayılı parselin davacıya verildiği, eski … sayılı parselin kuzey-güney aksında kaldığı, toplulaştırma sonucu oluşturulan yeni arazi bloklarının ise doğu-batı uzanımlı olduğu, davacıya eski yerin tamamının aynı yerden verilmesi olasılığının matematiksel olarak bulunmadığı, … ada, … sayılı parsel, eski … sayılı parsel üzerine aplike edilseydi bile ancak, eski yerin kısmi bir alanının yerinden tahsis edilebileceğinin görüldüğü,
Yeni yerin ancak bir kısmının eski yeri kapsayacak şekilde verilme olanağı bulunsa da, burada yeni oluşturulan parsellerde (… ada, …, … ve … parseller) eski … ve eski … sayılı parsellerin daha fazla alanının olduğu ve dava dışı ...'nin eski … sayılı parselinin yanında eski … sayılı parselinin de … ada, … sayılı parselde toplulaştırıldığı görüldüğünden, bu alandaki toplulaştırma önceliğinin diğer parsel malikine ait olduğu ve davacı açısından toplulaştırmada fiziksel ötelenmenin zaruri olduğu sonucuna varıldığı, tüm bu hususlar çerçevesinde yapılan toplulaştırma işlemi ile bu işleme yapılan itirazların reddine ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi eklenmek suretiyle davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, arazi toplulaştırma işleminin mevzuat düzenlemelerine aykırı bir şekilde yapıldığı, yeni yerin yüksek bir tepe üzerinde kaldığı, ortasının çukur kenarlarının yüksek olduğu, sulanmasının ve traktörle işlenmesinin mümkün olmadığı, su tutma kapasitesinin az ve verimsiz olduğu belirtilerek, ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.