15. Ceza Dairesi 2013/26073 E. , 2016/1995 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
04/01/2006 tarihinde .... ilçe merkezinde kurulan hayvan pazarında, katılan ..... ile tanık ....’ın dana satışı için pazarlık yaptıkları, ....’ın ......’a 1.400,00 TL karşılığında 1 adet danayı sattığı ve....’a hitaben “Ben köyüme döneceğim, bankadan parayı çektikten sonra şu adamlardan birine verirsin” diyerek hayvan pazarında bulunan birkaç kişiyi işaret edip pazar yerinden ayrıldığı, bu konuşmayı duyan sanığın, hayvanın parasını çekmek üzere.... şubesine yönelen katılanın yanına gittiği ve kendisini ....’ın köylüsü ve akrabası olarak tanıtarak parayı ...."a ulaştırması için kendisine verebileceğini söylediği, katılanın da bankadan çektiği 1.400,00 TL’yi sanığa verdiği, sanığın da parayla birlikte ortadan kaybolduğu,
22/04/2009 tarihinde ..... ilçe merkezinde kurulan hayvan pazarında, diğer katılan .... ile hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen....’ın büyükbaş hayvan satışı için pazarlık yaptıkları,.....’ın 6 adet büyükbaş hayvanı 7.450,00 TL karşılığında katılana sattığı, sanığın da ... ile ..... arasındaki pazarlığa devamlı müdahale ettiği ve katılana karşı kendisini satıcının tarafıymış gibi gösterdiği, daha sonra parayı hazırlayıp.....’a vermeye hazırlanan katılanın yanına gidip “Sen parayı bana ver, ben.....’ın kardeşiyim. Bana parayı versen de fark etmez.” dediği, bunun üzerine katılanın 7.450,00 TL’yi satıcının kardeşi olduğu konusunda kendisini aldatan sanığa verdiği anlaşılmakla; sanığın eylemlerinin her bir katılana yönelik ayrı ayrı dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında aşağıdaki bozma ve eleştiri nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş; TCK"nın 157. maddesi gereğince hapis cezasının yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; o yer Cumhuriyet savcısının, sanığın TCK"da yer alan dolandırıcılık suçundan mı yoksa hırsızlık suçundan mı cezalandırıldığının mahkeme hükmünden açık ve net bir şekilde anlaşılamadığına ve olaylardaki hile ve desisenin müştekinin denetleme imkanını ortadan kaldırabilecek şekilde ağır olmadığına; sanık müdafiinin ise, sanığın atılı suçları işlediğine dair delil bulunmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında dolandırıcılık suçunu işlediği kabul edilerek kurulan hükümlerde, uygulama maddesinin TCK"nın 157/1. maddesi yerine aynı kanunun 142/1-b maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında yer alan “142/1-b” ibaresinin çıkarılarak yerine “157/1” ibaresinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.