1. Hukuk Dairesi 2012/12994 E. , 2013/11080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 19 parsel sayılı taşınmazını 03.09.2008 tarihinde davalıya satış göstermek suretiyle bedelsiz olarak devrettiğini, temlikin muvazaalı olduğunu, bu konuda aralarında evlenme anlaşması da yaptıklarını ancak daha sonradan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandıklarını ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemizce; “ ... Somut olayda davacının iddialarını 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı bir belge ile kanıtlanmasının zorunlu olduğu, davacı tarafından ibraz edilen 03.09.2008 tarihli sözleşmenin muvazaalı işlemin belgesi olmayıp taşınmazın evliğin temini için davalıya mehir olarak verildiğine dair düzenlenen bir belge olduğu ve boşanma davasında da bu yönde değerlendirme yapıldığının anlaşıldığı, Medeni Kanunun, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamış olduğunu, bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehirin Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemeyeceği, Mehr sözleşmelerinin bu gün içinde geçerli olduğu, o halde, 03.08.2008 tarihli belgeye göre temlikin gerçekleştirilme sebebinin mehir olduğu, davanın iradeyi sakatlayan bir sebebe dayalı açılmadığı ve buna bağlı sair bir istekte bulunulmadığı, muvazaaya ilişkin iddiasının da yazılı belge ile kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 2.7.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..."ın tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacı vekilinin öteki temyiz itirazları ile davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Bozma ilamından önce keşfen belirlenen 69,635,29.-TL değer üzerinden harç ikmali yapıldığına göre, harcı tamamlanan bu miktar üzerinden davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilecek yerde yanılgılı değerlendirme ile dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden eksik vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmadığı gibi, tamamlama yoluyla alınan bakiye harcın iadesi yönünde karar verilmemiş olması da doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, hükmün 2. maddesindeki; "" Başlangıçta alınan başvurma harcı ve alınması gerekli karar tarihi itibari ile 21,15.-TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 113,85.-TL karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine "" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; "" Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 21,25-TL karar ilam harcının dava açılırken peşin alınan 135,00.-TL harç ile tamamlama yolu ile alınan 805.-TL harç olmak üzere toplam alınan 940,00.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 918,75.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine "" ibaresinin eklenmesine, yine hükmün 8. maddesindeki; " Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden dava dilekçesinde gösterilen dava değeri de esas alınarak de esas alınarak nispi olarak hesaplanan nispi olarak hesaplanan 1.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine "" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine; " Yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmal edildiği de gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.620,82.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine"" ibaresinin eklenmesine ve davacı ile katılma yoluyla davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 436/2. (6100 sayılı HMK"nun 370/2. md.) maddesi hükmün bu şekliyde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alının peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, 02.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.