13. Hukuk Dairesi 2012/14147 E. , 2013/9283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı asil ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının 29.06.2007 tarihinde kendisine özel ve genel vekaletname verdiğini, davalı adına 03.07.2007 tarihinde boşanma davası açtığını, 11.07.2007 tarihli dilekçe ile de bu davada 150.000.00.TL manevi tazminat ile davalı ve çocuğu için toplam 5.000.00.TL nafaka verilmesini istediğini, 25.07.2007 tarihinde ise taşınmaz ve araçlar yönünden davalı adına davalının eşi aleyhine harca esas değeri 200.000.00.TL olan mal rejiminin tasfiyesi davası açtığını, davalı ile 08.10.2007 tarihinde yaptıkları yazılı vekalet sözleşmesi ile peşin boşanma davası için 2.750.00.TL, mal rejimi için 2.500.00.TL ödeneceği, davalar devam ederken veya davaların sonunda davalı için karşı taraftan alınacak maddi ve manevi tazminatların ve mal paylaşımından elde edilecek gelirin %15" i ile nafakaların yıllık bedelinin %15" i oranında kendisine ödeme yapılacağını, davalının 10.10.2007 tarihinde eşi ile anlaşarak anlaşmalı boşanma yaptığını ve mal tasfiyesi davasından da feragat ettiğini, 17.10.2007 tarihinde de kendisini haksız yere azletmesi üzerine davalı aleyhine sözleşme ve karşı yan vekalet ücreti yönünden 70.000.00.TL" nın tahsili amacıyla icra takibi yaptığını ancak davalının Haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 42.250.00.TL üzerinden itirazın iptali ile 42.250.00.TL asıl alacağın %40" ı olan 16.900.00.TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacı, davalı aleyhine haksız azil nedeniyle yazılı vekalet sözleşmesi ve karşı yan vekalet ücretine istinaden 70.000.00.TL" nın tahsili için icra takibi başlatmıştır. Davalının azlin haklı olduğu, ödemelerde bulunduğu ve 08.10.2007 tarihli yazılı vekalet sözleşmesinde belirtilen hususlar ve karşı yan vekalet ücreti yönünden hesaplama yapılması gerektiği yönündeki savunmaları yargılama yapılmasını gerektiğinden icra - inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekir. Mahkemece, davacının bu istemi hakkında red kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm bölümünün (1) nolu bendinde yer alan “42.250.00.TL aslı alacağın %40" ı olan 16.900.00.TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine” cümlesinin hükümden çıkarılmasına; yerine “yasal koşulları oluşmadığından davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddine” cümlesinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.