12. Ceza Dairesi 2013/26420 E. , 2014/506 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 10/02/1994 gün ve 1735 sayılı karar ile uygun bulunan, İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Şehircilik ve Uygulamaları merkezi tarafından hazırlanan 1/1000 ölçekli koruma alanı imar planı sınırları dahilinde yer alan ve koruma altına alınan, Kırklareli ili, Lüleburgaz ilçesi, Kocasinan ilçesi, 311 ada 18 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının, cephe doğramasının alüminyum, yer döşemesinin ise seramik malzeme ile yenilendiğinin koruma bölge kurulu görevlileri tarafından tespit edilmesi üzerine, sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili olarak, dosya içerisinde mevcut 25/11/2011 tarihli inşaat bilirkişisi raporunda, alüminyum cephe doğraması ve taşınmazın tabanının karo seramik ile kaplanması eylemlerinin, İmar Yönetmeliğinin 15. maddesine göre basit tamir ve tadilat kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu gibi işlerde yapı ruhsatı almaya gerek duyulmadığı, istendiği takdirde bu tamiratların sökülerek eski hale getirilebileceği, bahse konu olan doğramanın profil cinsi, formu ile taban kaplamasını oluşturan seramiklerin eskime yıpranma oranlarına bakılarak bu imalatın, yaklaşık 15-20 yıl önce yapılmış olduğu belirtilmiş ise de, suça konu yapının tabanının karo seramik ile dış tarafının alüminyum cephe doğraması ile kaplanması eylemlerinin 2863 sayılı Kanunun 57/6-7 ve 65/4 maddelerinin yollaması ile 3194 sayılı İmar Kanunun 21/3. maddesi kapsamında basit inşaat niteliğinde olduğu, sanık tarafından izinsiz olarak gerçekleştirilen müdahalenin 2863 sayılı Kanunun, 11/11/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişik 65/4 maddesine temas eden suçu oluşturacağı, ayrıca her ne kadar mahkeme tarafından sanığın eylemlerini Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 10/02/1994 gün ve 1735 sayılı kararından daha önce gerçekleştirdiği kanaati ile beraat kararı verilmiş ise de, suça konu taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde, tapu kaydının beyanlar hanesine 08/01/1991 ve 25/02/1992 tarihlerinde korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı şerhinin düşüldüğü, bu tarihler esas alındığında sanığa atılı suç için öngörülen dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK"nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 1991 yılından tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK"nın 223/9 maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE,15/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.