23. Hukuk Dairesi 2015/3762 E. , 2019/701 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, davalının kooperatife olan birikmiş borcunun ödenmemesi nedeniyle hakkında ... takibine geçildiğini, haksız itiraz üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile ...-inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 18.04.2004 tarihinde davacı kooperatifin yüklenicisi olan dava dışı şirketten 12.000 TL. peşin bedelle söz konusu taşınmazı satın aldığını 30.06.2000 tarihli genel kurul kararına göre müvekkillinin kooperatifin B tipi üyesi olduğunu dolayısıyla da kot farkı dışında aidat talep edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davalının kooperatif üyesi olduğu bu durumda üyelik aidatlarını ödemesi gerektiği, 1163 Sayılı Kanun 42/a maddesi gereğince kooperatife ait taşınmaz alım ve satımında tek ve en üst yetkili organının kooperatif genel kurulu oludğu, genel kurul kararı olmadan kooperatife ait bir markanın satılması ya da ... karşılığı verilmesinin mümkün olmadığı, yönetim kurulunun bu konuda yetkisinin bulunmadığı, yönetim kurulunda genel kurulca yetki verilse dahi geçersiz kabul edileceği bu itibarla davalının kooperatife 84.00 TL aidat borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı kooperatifin 18.04.2010 tarihli genel kurul kararı gereğince davalıdan aidat talebinde bulunduğu, davalının ise 30.06.2000 tarihli genel kurul kararına istinaden kooperatif inşaatının yapım işini yüklenen dava dışı ... Ltd. Şti.den hisse satın alarak peşin ödemeli ortak olduğunu savunmuştur.
Davacı kooperatifin 30.06.2000 tarihli genel kurulunda, kooperatif inşaatının yapım işinin dava dışı ... Ltd. Şti."ye verilmesi, kooperatifin borcunu ödeyememesi halinde şirket tarafından istendiğinde yapım karşılığı şirkete B tipi üyelik verileceği, bu üyeliklerin şirket tarafından üçüncü kişilere devri halinde, yükümlülüklerin şirket tarafından yerine .../...
getirileceği, B tipi üyelerin kat farkı, elektrik, su, doğalgaz, sayaç ve katılım payları dışında herhangi bir ücret ödemeyecekleri kabul edilmiştir. 28.06.2002 tarihli genel kurulda da B tipi üyeliklerin şirkete verilmesinin uygun olduğu kabul edilmiştir.
Davalı ile dava dışı şirket arasında yapılan sözleşme ile davalının B tipi üyelik devraldığı ve kooperatife ortak olarak kabul edildiği, dosya kapsamı ile de sabittir.
Dava dışı ...a, 30.06.2000 tarihli genel kurul kararı ile yaptığı ... karşılığı hak ediş yerine kooperatif hissesi satma hakkı verilmiş olmasına göre, yüklenici ...’ın kooperatife ne kadar hisse karşılığı ... yaptığının tespit edilmesi ve sonuç itibariyle davalıya devrettiği hisse karşılığı kooperatife ... yapıp yapmadığının saptanması gerekir. Bu hususta gerekirse uzman bilirkişilerden rapor alınarak ve kooperatif kayıtları da incelenerek, yüklenici ...’ın kaç hisse devrettiği ve bunun karşılığında ne kadar ... yaptığı, açık şekilde ortaya çıkarıldıktan sonra, davalının savunmasını dayandırdığı genel kurul kararının iptal edilmediği de göz önünde bulundurularak, davalının peşin ödemeli ortak olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Takip talepnamesinde takipten sonra işleyecek faiz yönünden TBK"nın 120/2. maddesi hükmüne aykırı olarak %120 faiz talep edilmiştir. Davacı taraf dosyaya sunduğu dilekçelerinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istemiştir. Mahkemece, bu husus gözetilerek, takibin, asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmesi gerekirken, takibin aynen devamına karar verilmesi de kabul şekli itibariyle isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin (1) nolu bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.