Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12217
Karar No: 2015/857
Karar Tarihi: 22.01.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/12217 Esas 2015/857 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/12217 E.  ,  2015/857 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalı ... A.Ş."ne zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilleri murisi Derya"nın, bu aracın ... A.Ş."ye trafik sigortalı araçla karıştığı kazada vefat ettiğini belirterek asıl ve birleşen davada desteğin anne ve babası olan davacılar için ayrı ayrı 9.000,00.-TL olmak üzere toplam 18.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile arttırmıştır.
    Davalı ... A.Ş. ve ... A.Ş. vekilleri, kusur oranında, poliçe limitiyle gerçek zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ... A.Ş."ye trafik sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabul kısmen reddi İle
    davalı ... A.Ş."ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın reddine, davacı anne için 17.751,25.-TL, baba için 12.957,35.-TL olmak üzere toplam 30.708,60.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekili ve davalı ... A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    a-Dava davacılar murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
    Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda mahkemece alınan bilirkişi raporunda müteveffanın (destek) geliri hesaplanırken, ... Odası"ndan ücrete ilişkin müzekkere cevabına istinaden asgari ücret elde edebileceği değerlendirilerek bu miktar üzerinden tazminat hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak davacılar vekilinin temyiz itirazında ileri sürdüğü ve dosyaya yansıyan öğrenim belgesinden müteveffanın ... Üniversitesi ...-... ... Meslek Yüksekokulu Kozmetik Teknolojisi Programı mezunu olduğu görülmektedir. Böyle bir davada gerçek zararın belirlenmesi için, farazi desteğin gelirinin daha net ve ispata yarar somut delilerle ortaya konulması gerekmektedir.
    Bu bakımdan müteveffanın gelirinin somut ve ispata yarar delillerle subuta ermediği dikkate alınarak, desteğin mezun olduğu ... Üniversitesi ...-... ... .. Meslek Yüksekokulu Kozmetik Teknolojisi Programı bölümünden öğrenim gören kişinin hangi iş kollarında çalışma imkanına sahip olduğu belirlenerek alabileceği ücretin çalışma yapabileceği iş koluna ilişkin meslek odasından sorularak belirlenmesi, daha yüksek kazanç sağlayacağı yönündeki bu iddiaların ispatlanamaması halinde ise asgari ücretin neti tutarında gelir sağladığının kabulü ile bu miktar üzerinden destek zararının hesaplanması gereklidir. Bu bakımdan desteğin elde ettiği gelirin belirlenmesi ile uzman aktüer bilirkişiden yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    b-Öğretide hatır taşıması konusunda bir kavram birliği olmadığı gözlemlenmekte, ancak "hatır için ücretsiz taşıma" ve "aracı hatır için ücretsiz kullandırma" tamlamalarının benimsendiği görülmektedir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK"nın 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıması ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir. Hakim, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Mahkemece, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK"nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması, sonucuna göre hüküm tesisi gerekmektedir.
    Davacılar vekili, müteveffanın vefat ettiği sırada yolcu olarak bulunduğu aracı sevk ve idare eden ... ile sözlü olduğunu ileri sürmüş ancak mahkemece bu yönde her hangi bir araştırma yapılmaksızın taşımanın hatır için olduğu değerlendirilerek tazminattan indirim yoluna gidilmiştir.
    Bu durumda mahkemece tarafların bu husustaki delillerinin toplanması ile ceza dosyası da celp edilerek ve yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak taşımanın hatır için olup olmadığı, taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, davacı yanın iddia ettiği üzere vefat eden sürücü ve davacılar desteği arasında Medeni Hukuk anlamında bir bağ bulunup bulunmadığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK"nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazı yönünden;
    a-Sigorta şirketi poliçede yazılı limitle sınırlı olmak üzere gerçek zarardan, işletenin kusuru oranında sorumludur. 6100 Sayılı HMK’nin 266. (1086 Sayılı HUMK m. 275) maddesinde, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, mahkemece kusur yönünden hiçbir inceleme yaptırılmadan ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nca yapılan soruşturma sırasında alınan Adli Tıp Kurumu raporuna bağlı kalınarak hüküm kurulmuştur. Borçlar Kanunu 53. madde (6098 sayılı TBK md. 74) hükmüne göre hukuk hakimi kusurun varlığına karar verebilmek için ceza hukukunun mes’uliyete dair hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, kusurun taktiri ve zararın miktarını tayin gibi hususlarda da ceza mahkemesi kararı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesinde kesinleşmiş maddi olgu ile bağlıdır. Görüldüğü gibi hukuk hakimi ancak ceza mahkemesinde kesinleşmiş maddi olgu ile bağlıdır. Bu anlamda kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı dikkate alınarak sözkonusu rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir.
    O halde mahkemece, ... Üniversitesi Trafik Kürsüsü veya ... Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişiden dosyadaki tüm deliller ve soruşturma dosyası ile soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporları da birlikte değerlendirilerek kusur oranlarının belirlenmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli biçimde rapor alınarak sonucuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    b-Davalı ... A.Ş. vekili tarafından mahkemece müteveffanın hatır için taşındığı değerlendirilerek yapılan % 10 indirimin yeterli düzeyde olmadığı yönündeki temyiz itirazı (2-b) bendindeki bozma gerekçesi dikkate alınarak şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2 ve 3-a) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... AŞ"ye geri verilmesine, 22.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi