17. Hukuk Dairesi 2013/14360 E. , 2015/852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın müvekkillerinden ..."nın oğlu, diğer müvekkillerinin kardeşi olan İsmail Kıvanç"ın kullandığı motorsiklete çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davacı ... için 1.000,00 TL maddi ve 80.000,00 TL manevi tazminat ile davacılar ... ve .. için ayrı ayrı 10.000,00"er TL manevi tazminatın, 16.07.2007 kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta poliçesi kapsamında kalmak kaydıyla) davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve ...Şti vekili, davalı sürücünün kusurlu olmadığını, davacıların desteğinin kask takmaması ve ehliyetinin olmaması nedeniyle % 100 kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davacı ..."e müvekkilince 14.958,00 TL ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacı ..."in maddi tazminat isteminin reddine, davalı ... A.Ş."ne yönelik manevi tazminat isteminin reddine, davacı ... için 5.000,00 TL davacılar .. ve ... için ayrı ayrı 1.000,00"er TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan 16.07.2007 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacılar vekili tarafından davalı ... A.Ş."den manevi tazminat talep edilmediğinden reddedilen manevi tazminat yönünden davalı ... A.Ş. lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken bu durumun göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.