Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9442
Karar No: 2012/10597
Karar Tarihi: 14.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/9442 Esas 2012/10597 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/9442 E.  ,  2012/10597 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi)

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    KARAR

    İİK.nun 150/f maddesinde “Alacaklının satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre merhumun alacağı karşılamayacağı anlaşılırsa alacaklının talebi üzerine kendisine açık kalan miktar için bir muvakkat rehin açığı belgesi verilir.
    Alacaklı, bu belgeye dayanarak borçlunun diğer mallarının haczini icra müdüründen talep edebilir ve 100. üncü maddedeki esaslar dahilinde diğer alacaklıların haczine iştirak edebilir. Bu takdirde alacaklı rehnin satışı neticesinde, alacağının tahsil edilemeyen kısmını borçlunun diğer mallarından rüçhansız olarak alır” hükmü yer almaktadır.
    Anılan madde ile “muvakkat rehin açığı belgesi” adında yeni bir müessese ihdas edilmiştir. İİK.nun 45. maddesine göre rehinli alacaklı borçlusunu kaideten önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip etmeye mecburdur. Rehnin kıymeti ne kadar düşük olursa olsun ilk önce bu takibi sonuçlandıracak ve ancak rehnin alacağı karşılamadığı “kesin aciz belgesi” ile sabit olduğu takdirde borçlunun diğer mallarına başvurulabilecektir. Oysa rehinli alacaklının takibi devam ederken borçlunun diğer alacakları (bunlar muvazaalı alacak sahipleride olabilir) rehin dışındaki malları haczettirip sattırabilecek bu durum ise alacağı teminata bağlanmış rehin sahibi alacaklıyı diğer alacaklılara karşı daha güçsüz hale getirmekte idi. “Muvakkat aciz belgesi” müessesi takipte icra müdürünün satıştan önce rehinli mala kıymet takdiri yapmasını bunun neticesinde rehnin alacağı karşılayıp karşılamadığını ortaya koymasını sağlamakta ve alınan bu belge ile alacaklı borçlunun diğer mallarının haczini aynı dosyada isteyebileceği gibi 100. maddedeki esaslar dairesinde diğer alacaklıların koydurduğu hacizlerede iştirak olanağıda vermektedir. Doğaldır ki rehinli malın alacağı karşılayıp karşılamadığı ancak onun satışından sonra belli olacaktır. Bu
    sebeplede muvakkat rehin açığı belgesine dayanarak yapılan hacizlerden rehinli alacaklının hissesine düşecek miktar, merhun satılıncaya kadar kendisine ödenmeyerek icra kasasında muhafaza edilir ve alacaklı “kesin rehin açığı belgesi” ibraz ettiğinde alacağının ödenmeyen kısmını bu paradan alır, bakiye miktar kalırsa borçluya iade edilir. Muvakkat rehin açığı belgeside tabidir ki borçlunun borçtan şahsen sorumlu olduğu hallerde verilir. Borçtan şahsen sorumluluğu bulunmayan rehin verenin sorumluluğu rehinli malla (ve onun bedeli ile) sınırlı olduğundan kendisi aleyhine bu belge verilmez ve diğer mallarının hazci söz konusu olmaz.
    Somut olayda rehin veren Recep İnan rehine konu kredi borcunun şahsen (asıl) borçlusudur. Bu durumda rehinin karşılamadığı rehinli alacağın kalanından da sorumludur. Yasal düzenleme ve yapılan açıklamalar gereği muvakkat rehin açığı belgesiyle diğer mallarının aynı dosyadan haczi ve satışı mümkündür. Kaldı ki alacaklının haciz istediği tarihte rehinli mal satılmış rehnin alacağı karşılamadığı belirlenmiştir. Haciz talebinin reddine dair 07.05.2012 tarihli icra müdürü işlemi doğru değildir. Mahkemece şikayetin kabulü ile işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen ve İİK.nun 152. maddesine dayanan 12. Hukuk Dairesi içtihatı gerekçe yapılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ:Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
    14.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi