15. Ceza Dairesi Esas No: 2021/4474 Karar No: 2021/5140 Karar Tarihi: 17.05.2021
Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/4474 Esas 2021/5140 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın bedelsiz senedi kullanma suçundan mahkum olduğu, suç tarihinin düzeltilmesi gerektiği ve sanığın söz konusu çekin bedelini ödediği ancak bedelsiz senet suçunu işlediği iddiasıyla mahkum edildiği belirtiliyor. Katılanın vekilinin yeterli ücret alamadığı gerekçesiyle temyiz başvurusu kabul edilip kararın düzeltilerek onanması gerektiği belirtiliyor. Kanun maddeleri ise TCK'nın 156/1, 62, 52, 51 ve 1136 sayılı Kanun'un 168 ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14. Maddesi (1. Fıkra) olarak açıklanıyor.
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2021/4474 E. , 2021/5140 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma HÜKÜM : TCK"nın 156/1, 62, 52, 51.maddeleri gereğince mahkumiyet
Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından esasa ilişkin ve katılan vekili tarafından da vekalet ücretiyle sınırlı olarak temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ... Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi tarafından icra takibini yaptığı tarih olan 28/07/2009 tarihi olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Katılanın temsilcisi olduğu şirket tarafından sanığın yönetim kurulu başkanı olduğu ... Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi"ne verilen 10.000,00 TL bedelli çekin bedelinin banka havalesi ile ödenmiş olmasına rağmen sanığın söz konusu çeki bankaya ibraz ettiği, karşılıksız olduğunun anlaşılmasından sonra ise icra takibine başvurduğu, sanığın bu suretle atılı suçu işlediğinin iddia edildiği somut olayda; sanığın söz konusu çeki katılanın cari hesaptan kalan 4.336,62 TL borcu için icraya koyduğunu savunduğu, söz konusu çek bedelinin tamamının daha önceden ödendiğinin banka dekontuyla sabit olduğu, katılanın sanığa başka bir borcu olması ve çekin bu borca istinaden takibe konulmasının suçun oluşumunu etkilemeyeceği, bu haliye sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak, 1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 14.maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekalet ücretine hükmedilmesi Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "Katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin sanıklardan eşit olarak alınarak katılana verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.