17. Hukuk Dairesi 2013/14374 E. , 2015/842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... Şti"nin yol yapım işini üstlendiği yolda, herhangi bir işaret ve tabela konulmadığı ve gerekli ışıklandırma yapılmadığı için müvekkilinin yolcu olarak içinde bulunduğu aracın yola dökülen kum yığınına çarpması sonucunda yaralandığını ileri sürerek, 1.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 20.11.2009 kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 3.253,08 TL"na arttırmıştır.
Davalı ... vekili, husumet, yetki, görev ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 3.253,08 TL maddi tazminat ile 4.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Bir kamu kuruluşu tarafından, kamu yasaları uyarınca tesis yapma, yapılmış olan tesislere bakma ve o tesisleri kullanma yükümlülüğü yine kamu yasalarından kaynaklanan bir yükümlülüktür. O halde, anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararlar, idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan zararın ödetilmesi istekleri 11.02.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararının 2. bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluşturur. Bu davaların ise 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesi hükmünce idari yargı yerinde açılması gerekir. Yargı yolu dava şartlarından olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilmelidir.
Kaldı ki somut olayda davalı ... vekili, idari yargı mahkemelerinin görevli olduğunu, davada hizmet kusuruna dayanıldığını bildirmiştir.
Bu durumda mahkemece, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsiz olması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 22.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.