17. Hukuk Dairesi 2019/4660 E. , 2020/4502 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 18/08/2011 tarihinde 16 yaşında davacı ..."nin, annesi davacı ..."a ait motorsikletle seyir halinde iken davalıların işleteni, sürücüsü ve ZMSS poliçesi ile sigortacısı oldukları araç ile çarpışması neticesinde hayati tehlike geçirecek şekilde ağır yaralandığını belirterek davacı ... için 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL tedavi masrafı olmak üzere şimdilik 2.500,00 TL maddi tazminatın, davacı ... için hurdaya çıkan araç hasar bedeli olarak 2.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan tahsiline, davacı ... için 30.000,00 TL ve davacı annesi için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili; davaya konu trafik kazasındaki aracın sürücüsünün davalı ... değil, ...
olduğunu, davalı ..."in 17 yaşında ve ehliyetsiz olduğunu, kazanın acemilik ve tecrübesizliği sonucunda meydana geldiğini, davacının kaza tarihinde öğrenci olduğunu ve geçici iş göremezlik tazminatının talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Genel Sigorta A.Ş. vekili; davaya konu kazayla ilgili meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak tedavi giderlerinden sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının öğrenci olması nedeniyle gelir kaybının olmadığını ve maddi tazminat talebi bakımından davalının kusur oranında poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ..."nin sürekli maluliyeti söz konusu olmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin ise kaza tarihinde henüz 16 yaşında ve öğrenci olduğu, gelir elde etme yaşında bulunmadığı ve çalışıp gelir elde ettiği de kanıtlanamadığından reddine, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 Sayılı Yasanın 59. maddesi dikkate alınarak 24.12.2012 tarihli davayla talep edilen tedavi giderleri talebinin reddine, davalıların sorumluluğu kapsamında olan tedavi ile bağlantılı 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalmayan diğer giderlerin de kanıtlanamadığından reddine; araçta meydana gelen maddi zarar kanıtlanamadığından davacı ..."ın maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı ... için 6.000,00 TL ve davacı ... için 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle araç hasar bedeli, geçici işgöremezlik tazminatı ve SGK sorumluluğundaki tedavi giderlerinin reddedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına
göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı, tedavi gideri ile araç hasar bedeli istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Dosya içerisinde davacı tarafça sunulan 27.12.2012 tarihli Aydın Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu raporunda, davacının maluliyeti %35 olarak belirlenmiş, dosya içerisinde bulunan 27.04.2015 tarihli 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunda ise davacının trafik kazasına bağlı gelişen arızasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 18/08/2011 tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği tesbit edilmiş olup, maluliyet raporları arasında büyük oranda çelişki bulunmaktadır. Bu nedenle, mahkemece maluliyet hususunda yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece gerçek zararın belirlenmesi amacıyla, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"ndan olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun tarafların itirazlarını karşılar nitelikte ve çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınarak, değişen durum olması halinde sonucuna göre hesap bilirkişisinden ek rapor alınması gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davacı taraf, dava dilekçesinde 8 gün hastanede kaldığını, tabucu edilerek ambulansla ..."e getirildiğini ve evde tedavisine devam edildiğini, ücreti ödenmek suretiyle her gün eve gelen doktor ve hemşireler tarafından yaralarının sargı ve pansumanının yapıldığını, bu arada 2 kez Aydın Devlet Hastanesi"ne özel araçla kontrole gittiğini iddia etmiş, kaza sebebi ile yapılmak durumunda kalınan kontrol, muayene, tedavi, bakım, ilaç ve yol vs. masrafların yanı sıra ev tedavisinde yataktan kalkamadığını, kendi başına yürüyemediğini, temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını ve bakıma muhtaç duruma geldiğini belirterek tazminat talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın 24.12.2012 tarihinde açılması sebebiyle SGK sorumluluğunda olan tedavi giderleri yönünden davalıların sorumluluklarının 25.02.2011 tarihi itibariyle sona ermesi nedeniyle talebin reddine karar verilmiş; davalıların sorumluluğu kapsamında olan tedavi ile bağlantılı 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalmayan diğer giderlerin de kanıtlanamadığından tedavi giderlerine ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, davacının 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalmayan giderlerine ilişkin araştırması yetersizdir.
Davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle, davacının tedavi sürecinde yapılan tüm giderlerinin belgeye bağlanması mümkün olmadığı gibi, hayatın olağan akışına göre de davacı taraftan bu yönde bir belgelemenin beklenmesi hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Tedavi sürecinde yapılması muhtemel yol ve ulaşım giderleri, belgeye bağlanamamış tıbbi malzeme, ilaç vs. giderleri olması kaçınılmazdır.
Bu durumda mahkemece; konusunda uzman adli tıp bilirkişisinden, davacının kazadaki yaralanması ile tedavisinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınmak suretiyle, tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve belgelenmemiş tedavi giderlerinin miktarı ile bakıcı gideri tazminatı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacılar vekilinin manevi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.