Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2012/34085 Esas 2014/401 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/34085
Karar No: 2014/401
Karar Tarihi: 15.01.2014

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2012/34085 Esas 2014/401 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Aksaray 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık 100 promil alkollü olarak araç kullanmakla suçlanmıştır. Mahkeme, Adli Tıp Kurumu'nun raporlarına dayanarak, alkollü araç kullanmanın trafik güvenliği açısından risk oluşturduğunu ancak sanığın güvenli sürüş yeteneği kaybedip etkilenip etkilenmediğinin tespiti için detaylı bir dahili muayeneye ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Ancak dosyada böyle bir muayenenin yapılmadığı ve sanığın suçu kasıtlı işlediği gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir. Mahalli Cumhuriyet savcısı, hükmün bozulması için temyiz itirazında bulunmuştur ve Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Adli Tıp Kurumu'nun raporlarının ışığında sanığın sürüş yeteneğini kaybettiğini belirterek beraat kararının isabetsiz olduğuna hükmetmiştir. Kararda 5237 sayılı TCK'nın 179/3. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Bu madde, alkol ya da uyuşturucu madde etkisi altında emniyetli bir şekilde araç kullanamayacak kişilerin bu halde araç kullanması durumunda işlenen bir suçu düzenlemektedir. Yargıtay kararı,
12. Ceza Dairesi         2012/34085 E.  ,  2014/401 K.

    "İçtihat Metni"


    Tebliğname no : 2 - 2010/207714
    Mahkemesi : Aksaray 2. Sulh Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 13/01/2010
    Numarası : 2009/690 - 2010/19
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;
    İncelenen dosyada; 100 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.