9. Hukuk Dairesi 2015/26765 E. , 2015/31490 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 13. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2015
NUMARASI : 2014/350-2015/318
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01/09/2004 tarihinden 22/07/2005 tarihine kadar ve 19/02/2013 tarihinden 22/07/2014 tarihine kadar iki dönem halinde saç dilim ustası olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, ücret alacağı ve asgari geçim indirimi alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davaya karşı süresinde bir cevap vermeyip, ıslaha ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, hesap raporunun dosya kapsamına aykırı ve isabetsiz değerlendirmeler içerdiğini, davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği hak ve alacakları da kabul etmediklerini, davacının ıslah dilekçesi ile ileri sürdüğü hak ve alacaklarının zamanaşımına uğradığını, dosyaya sunulan ücret bordrolarının davacının imzasını taşıdığını, davacının buna itiraz etmediğini, davacının dava dilekçesinde talep edilen ve bilirkişi raporunda hesaplanan tüm hak ve alacaklarının bordroda yazılı ücretten hesaplanması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2-Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir.
Kısmi davada ise zamanaşımı yalnızca dava edilen kısım kesilir. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ıslahla arttırılan bölüm için zamanaşımı işlemeye devam eder. Ancak kısmi davadaki miktar, kısmi davanın açıldığı dava tarihine göre geriye doğru belirlenen zamanaşımı süresini kapsar. Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır.
Somut olayda; davalı vekili davaya karşı süresinde zamanaşımı def"inde bulunmamıştır. Verilmeyen cevap dilekçesinin ıslahından da söz edilemez.Ancak dava mahkemece kısmi dava olarak yürütülüp karar verildiğinden ve davacı tarafça da bu husus temyiz edilmediğinden, davalı vekilinin kısmi davada ıslaha karşı süresinde yaptığı zamanaşımı defi değerlendirilmeden karar verilmesi hatalıdır.
3-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun, hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.