Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/26041
Karar No: 2016/1942
Karar Tarihi: 22.02.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/26041 Esas 2016/1942 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine karar verdi. Ancak, sanıkların temyiz talepleri reddedildi. Temyiz süresinin başlangıcının yargılama sırasında yanıltıcı bilgi verildiği için net olmadığı belirtilerek, temyiz talebinin süresi içerisinde olduğu belirlendi. Mahkeme, sanıkların dolandırıcılık kastıyla hareket ettiklerine dair kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatları yerine mahkumiyet kararı verilmesini hatalı buldu. Ayrıca, adli para cezasının belirlenmesinde yeterli gerekçe olmaksızın tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi kanuna aykırı bulundu ve karar bozuldu. Kanun maddeleri: TCK’nın 157, 62, 50/1-a ve 52/1-4, 5320 sayılı Kanun\"un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK\"un 321. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2013/26041 E.  ,  2016/1942 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında; TCK’nın 157, 62, 50/1-a ve 52/1-4. maddeleri uyarınca mahkûmiyet ve sanık ... hakkında temyiz isteminin süreden reddine dair ek karar

    Dolandırıcılık suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ...’nın mahkumiyetine ilişkin hükümler adı geçen sanıklar tarafından; sanık ...’nın temyiz talebinin reddine dair ek karar ise, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25.12.2012 tarih ve 2012/13-1300-1869 sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, sanığın yüzüne karşı verilen hükme ilişkin temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlaması için kanun yolu bildiriminin kanunun öngördüğü şekilde ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde yapılması gerektiği; somut olayda ise, sanık ...’nın yüzüne karşı verilen 28.10.2011 tarihli hükümde başvurulacak kanun yoluna ilişkin bildirimde, sürenin başlangıcı olarak “tebliğ” ibaresinin kullanılmış olması nedeniyle, sürenin “tefhimden” mi yoksa “tebliğden” itibaren mi başlayacağı konusunda duraksamaya yol açmış olması nedeniyle bildirimin yanıltıcı olduğu, dolayısıyla temyiz süresinin başlangıcının 28.10.2011 tarihi olarak kabulünün mümkün olamayacağı anlaşılmakla, kendisine gerekçeli karar tebliğ edilemeyen sanığın, 03.01.2012 tarihli temyiz talebinin öğrenme üzerine ve yasal süresi içerisinde olduğu belirlendiğinden, temyiz isteminin süreden reddine dair 16.01.2012 tarihli ek kararın kaldırılması suretiyle tüm sanıklar hakkında yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Katılanın, seralardan toplanan sebze ve meyvelerin paketlenmesini yapacak işçileri bulması için sanıklardan ... ile irtibata geçtiği, onun da ... ile katılanı buluşturduğu ve bunun karşılığında komisyon adı altında 300,00 TL aldığı, katılanın...’e işçi olarak temin ettiği diğer sanıklar ve kendisi için 1.600,00 TL para verdikten sonra sanık ... ile yanlarından ayrıldığı, cuma günü tanık ... ile beraber ...’ya gittiğinde, ...’in katılana o gün itibariyle gelemeyeceğini pazartesi günü gelebileceğini, ancak diğer sanıklar ..., ..,...,....ve....’i götürebileceğini söylemesi nedeniyle adı geçen bu sanıkları ....."ya götürmek üzere ... otogarına götürdüğü, otobüs saatine iki saatlik süre kalması nedeniyle katılanın yanından ayrılan sanıkların otobüse binmeyip kaçtıklarının iddia edildiği olayda; sanıklardan .....’in aracılık yapıp komisyon ücretini almaktan başka eyleminin bulunmadığı, diğer sanıkların da kendilerini almaya gelen şikayetçiye o gün itibariyle müsait olmadıklarını belirtmelerine rağmen şikayetçinin ısrarı üzerine bu şekilde davranarak edimlerini yerine getirmedikleri anlaşılmakla, sanıkların dolandırıcılık kastıyla hareket ettiklerine dair cezalandırılmalarına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatları yerine, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi