MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, 28/08/2007 havale tarihli dilekçesi ile; ... Kadastro Mahkemesinin 31/05/2002 tarih ve 1990/353 - 2002/119 sayılı kararı ile ...Köyü 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak açılan orman kadastrosuna itiraz davası sonucunda, taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, ancak sözkonusu yerle ilgili olarak, 1 Ağustos 2007 tarihinde Tapu Sicil Müdürlüğünde başka bir konu araştırılırken Mayıs 1288 tarih ve 4 numaralı tapu kaydına rastlanıldığını, dolayısıyla 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde yazılı 10 yıllık itiraz süresinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek, ... Kadastro Mahkemesinin 1990/353 sayılı dosyasında yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, sözü edilen tapu kaydının eski tarihli olması ve zilyedlik belgesi niteliğini taşıması nedeniyle, yargılamanın iadesi koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Yörede 29.03.1990 tarihinde 6 ay süreyle ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ile 1999 yılında yapılan arazi kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yargılamanın iadesi istenen 1990/353 sayılı dosyada, davacının ..., katılanın ... olduğu, 112 ada 1 sayılı parsele ilişkin olarak açılan orman kadastrosuna itiraz davasının, süreden ya da tapuya dayanılmamasından değil, taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle reddedildiği, dolayısıyla sonradan tapu kaydına dayanılmasının olayın esasına etkisi olmayacağı gibi, tapu kayıtlarının resmî belge niteliğiyle her zaman tapu müdürlüklerinden elde edilebileceği, HMK"nun 375/1-ç maddesinde sözü edilen "yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen belgenin, sonradan ele geçirilmiş olması" durumunun somut olayda sözkonusu olmayacağı, bu nedenle mahkemece koşulları oluşmayan davanın reddi yolunda hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15.04.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.