15. Ceza Dairesi Esas No: 2013/25997 Karar No: 2016/1931 Karar Tarihi: 22.02.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/25997 Esas 2016/1931 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar, dolandırıcılık suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmışlar ve mahkûm olmuşlardır. Sanıklar, kendilerini tanıyorlarmış gibi davranarak şikayetçiye hayır işi yapmak istediklerini söylemiş ve yardım istemiştir. Şikayetçi bu teklifi kabul etmiş ve sanıklar tarafından önce 3.000 TL para verilmiştir. Sanıklar daha sonra oturmadıkları bir daireyi göstererek orada mevlüt okutulduğunu, kendilerinin eve gelemeyeceğini ancak karşılığında bilezikleri güvence olarak alacaklarını ve geri kalan 7.000 TL'yi de vereceklerini söylemişlerdir. Şikayetçi'nin bu teklifi de kabul etmesi üzerine sanıklar, bilezikler ve verilen 3.000 TL ile birlikte olay yerinden kaçmışlardır. Mahkeme, sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna karar vermiştir. Mahkeme, dosyanın üst dereceli ağır ceza mahkemesinde incelenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermesi gerektiğini ve açıklayıcı bir şekilde 5237 sayılı TCK'nın 158/1-a. maddesi ile \"Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle\" dolandırıcılık suçunu tanımladığını belirtmiştir. Karar, temyizden geçerek bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5237 sayılı TCK'nın 158/1-a. ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. ve 326. maddeleridir.
15. Ceza Dairesi 2013/25997 E. , 2016/1931 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü. Sanıkların, yanına yaklaştıkları ve kendisini tanıyorlarmış gibi davrandıkları şikâyetçiye sohbet esnasında hayır işi yapmak istediklerini, ölen bir yakınlarından kalan 10.000,00 TL"yi ihtiyacı olan birine vereceklerini söylemeleri üzerine şikayetçinin de kızının yardıma ihtiyacı olduğunu belirttiğinden ona ilk etapta 3.000,00 TL para verdikleri ve gerçekte oturmadıkları halde etraflarında bulunan binadaki bir daireyi göstererek orada oturduklarını, hali hazırda mevlüd okutulduğunu, kendisinin eve gelemeyeceğini, ancak kolunda bulunan bilezikleri güvence olarak verdiği takdirde geri kalan 7.000,00 TL"yi de kendisine vereceklerini, altınları da hocanın okuması gerektiğini söyleyip, toplam değeri 10.000,00 TL civarında olan bilezikler ile birlikte daha önce verdikleri 3.000,00 TL"yi mağdurdan alıp, olay yerinden ayrılarak izlerini kaybettirdiklerinin iddia ve kabul edilmesi karşısında; sübutu halinde eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-a. maddesinde düzenlenen “Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle” dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanıklar ...... müdafileri ile sanık Süleyman’ın temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326. maddesi gereğince sonuç ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 22.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.