Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/37346 Esas 2021/5137 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/37346
Karar No: 2021/5137
Karar Tarihi: 17.05.2021

Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/37346 Esas 2021/5137 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar, bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla yargılanmıştır. Ancak davalıların tespit edilemeyen bir şüpheli tarafından işlenen suça bilinçli olarak iştirak etmedikleri, açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilemeyen şüpheli ile ilgili soruşturmanın ayrılan dosyada devam ettiği ve her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir. Ancak sanık ... için yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bir hata nedeniyle hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kararda, 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 5. fıkrasına göre, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi         2017/37346 E.  ,  2021/5137 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanıkların ayrı ayrı beraatine

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili, O yer Cumhuriyet savcısı ve vekalet ücretine hasren sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    O yer Cumhuriyet savcısının 14/07/2017 tarihli dilekçe ile temyizden vazgeçtiği anlaşılarak yapılan incelemede;
    Açık kimlik ve adres bilgilerine ulaşılamadığından hakkında ayırma kararı verilen şüpheli..."ın, sanıklar ... ve ...e görüşerek, onlara otomobil almak istediğini söylediği, bu amaçla sanıkların diğer sanık ..."un çalıştığı otomobil satışı yapan ... Otomotiv isimli firmaya geldikleri, sanık ...’un,...’in daha önceden piyasadan bulduğu... plaka sayılı araç ile ilgili katılan bankaya ön onay başvurusunda bulunduğu, sanık ...’un yetkilisi olduğu firma ile katılan banka arasındaki anlaşma gereğince başvurunun onaylandığı ve...’ın katılan bankadan tüketici kredisi kullandığı, daha sonra araç satışında bankadan alınan kredi sözleşmesindeki pek çok bilgi ve belgenin gerçeğe aykırı bilgi taşıdığının tespit edildiği, kredi sözleşmesi onaylanıncaya kadar geçen süreçte sanıkların, açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilememiş ... ismini kullanan şüphelinin eylemine bilerek ve isteyerek iştirak etmek suretiyle atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda; açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilemeyen ... ile ilgili soruşturmanın ayrılan dosyada devam ettiği, sanıkların...’ın eylemine iştirak ettiğine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından mahkeme tarafından verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafiisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasına “Beraat eden ve kendilerini vekil ile temsil ettiren sanık ... yararına, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.960 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanık ...’ye verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.