15. Ceza Dairesi 2013/26025 E. , 2016/1929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan, TCK’nın 157, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanıklardan ..."in, katılanla irtibata geçerek kendisini .... olarak tanıttıktan sonra teyzesinin arsasında 10-12 kg civarında altın bulduklarını, ancak güvenecekleri kimse olmadığından satamadıklarını, yardımcı olup olamayacağını sorması üzerine katılanın kabul etmesi nedeniyle ....."da buluştuklarında, sanık ... ile kendisini .... olarak tanıtan ...."ın altın görünümündeki metalleri katılana göstererek bir adet numune verdikleri ve karşılığında 500,00 TL aldıkları, sonrasında katılanın yaptığı araştırmalar neticesinde numune altının gerçek olduğunu tespit etmesi nedeniyle 10.000,00 TL tedarik ederek sanıklara elden verip, karşılığında bidon içerisine konulmuş ve ağırlık yapması amacıyla alt tarafı kumla doldurulmuş sahte altınları gerçek olduğunu düşünerek teslim almasından sonra kontrol amacıyla bakmak istemesi üzerine kalabalık olduğunu söyleyerek onu engelledikleri ve bir miktar daha altın getireceklerini belirterek katılanın yanından ayrılıp ortalıktan kayboldukları anlaşıldığından, eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden sanıklar hakkında kurulan hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerlerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına" denilmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.