Esas No: 2020/19465
Karar No: 2022/4486
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/19465 Esas 2022/4486 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kaçma suçundan dolayı 8 ay hapis cezasına çarptırılmış fakat cezasının infaz rejimi hakkında iddianamede bir talepte bulunulmamıştır. Bu nedenle, ek savunma hakkı verilmeden sanığın cezasının mükerrerlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle karar Yargıtay Ceza Dairesi tarafından bozulmuştur. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun daha önce verdiği bir karara göre, adlî sicil kaydının okunması ve sanığın okunan kaydın kendisine ait olduğunu söylemesi durumunda, ayrıca ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemi reddedilmiş ve dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 292/1. maddesi (kaçma suçu)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi (mükerrer suçluların infaz rejimi)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesi (ek savunma hakkı)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi (kararın bozulması)
"İçtihat Metni"
İhbarname No : KYB - 2020/101386
Hükümlü ve tutuklunun kaçması suçundan sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 292/1. maddesi uyarınca 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın anılan Kanun'un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Aydın 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2017 tarihli ve 2016/1021 esas, 2017/379 sayılı kararını kapsayan dosya ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında düzenlenen iddianamede 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesinin uygulanması talep edilmediği hâlde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, cezasının 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26/10/2020 gün ve 2020/10944 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/11/2020 gün ve KYB/2020/101386 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.03.2013 gün ve 2012/2-1500 Esas, 2013/95 sayılı kararı ile "İddianamede bulunmamasına rağmen, adlî sicil kaydının okunması ve sanığın okunan kaydın kendisine ait olduğunu söylemesi durumunda, ayrıca ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadan, sanık hakkında TCK.nın 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı"nın belirtildiği, yargılama aşamasında sanık ...‘nin 05.02.2017 tarihli oturumda adli sicil kaydının okunduğu ve sanığın okunan adli sicil kaydının kendisine ait olduğunu belirtmesi nedeniyle mahkemenin uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği, yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.