9. Hukuk Dairesi 2016/12404 E. , 2020/1646 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 09.01.2009-31.12.2013 tarihleri arasında satış pazarlama temsilcisi olarak maaş + prim karşılığında çalıştığını, yıl içerisinde bazı aylar 3.150,01 TL’yi bulan ücretler aldığını, son aylık ücretinin net 2.762,72 TL, brüt 4,327,93 TL olduğunu, iş akdinin davalı işverence haksız ve herhangi bir yazılı fesih bildiriminde bulunulmaksızın feshedildiğini, tüm çalışma süresi boyunca haftanın 6 günü 07.30 - 18.30 saatleri arasında çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık ücretli izin ile ulusal bayram ve genel tatil alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş akdinin işinde beklenen özeni ve performansı gösterememesi nedeniyle feshedildiğini, davacıya brüt maaşı üzerinden hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretlerinin banka kanalıyla ödendiğini, davacının sabit maaşı ile birlikte her ay yaptığı toplam satışa göre belirlenen ve her ay değişiklik gösteren prim alarak çalıştığını, kesin olmayan, düzenli ve belirli olmayan değişken prim ödemelerinin kıdem ve ihbar tazminatı hesabında dikkate alınmasının mümkün olmadığını, satışa dayalı prim sistemi ile çalıştığından fazla çalışma alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacıya her ay değişen miktarlarda prim ödemesi yapıldığı, iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılmadığı hususundaki ispat yükümlülüğünün davalı tarafça yerine getirilmediği, ücret+prim usulünde çalışma konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacıya fazla çalışmanın çok çok üzerinde prim ödemesi yapıldığı, primlerin fazla çalışmaları karşıladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.
Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Satış temsilcileri genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışmaktadırlar. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Ancak ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın satış temsilcisi mesaisi artıkça prim alacağı artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması söz konusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (% 50) hesaplanması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davalı işyerinde prim uygulaması olduğundan fazla çalışma ücretinin zamsız kısmının primlerle karşılandığı kabul edilmeli, hesaplama 0,5 zam kısmına göre yapılmalıdır. Mahkemece, davacıya fazla çalışmanın çok çok üzerinde prim ödemesi yapıldığı, primlerin fazla çalışmaları karşıladığı, fazla çalışmaların karşılığının prim ödemesi adı altında ödendiği kabul edilerek isteğin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.