Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2933
Karar No: 2012/10556

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/2933 Esas 2012/10556 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/2933 E.  ,  2012/10556 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Pütürge Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 26.01.2012 gün ve 105/4 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    K A R A R
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 16.11.2012 tarihinde çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Davacı, kadastro çalışmalarında dava konusu Pötürge ilçesi, Gündüz köyündeki 106 ada 131 ve 141 parsel sayılı taşınmazların davalıların miras bırakanı adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu yerlerin kendi murisinden kaldığını, bu yerlerle ilgisini kesmediğini, kadastro tespitlerinin yanlış yapıldığını açıklayarak iptal ve adına tescil istemiştir
    Davacı asıl 31.10.2007 tarih iki nolu oturumda dava konusu yerlerin babasından kendisine kaldığını, babasının kendisi küçük yaşta iken öldüğünü, kendisinin o tarihlerde dayısı olan şimdi ise kayınpederi olan kişinin yanına alarak başka köye götürdüğünü o yerde büyüdüğünü, dava konusu yerleri ekip biçmesi için yine başka bir dayısı olan ...’e verdiğini, kayınpederinin ölümü ile bu yerlerin ekilemez hale geldiğini, ancak taşınmazlarla ilişkisini kesmediğini bu nedenle davalıların miras bırakanı adına yapılan tespit ve tescilin yanlış olduğunu açıklamıştır. Tercümanla alınan beyanını imzasıyla onaylamıştır. Ayrıca, 18.06.2008 tarih yedi nolu oturumda; dava konusu 105 ada 76 parsel hakkındaki davayı ıslahla 111 ada 39 parsele hasretmiştir.
    Davalılardan ..., ... ve ... 09.04.2008 tarihli beş nolu oturumda özetle; bu yerlerin önceden davacının babasına ait iken, davacının babası tarafından kendi babaları olan ...’e satıldığını, bununla ilgili sözleşmeyi bulamadıklarını, ancak, bu yerleri kendi malı gibi ekip biçtiklerini, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, TMK.nun 713/1. maddesindeki koşulların davacı yararına gerçekleşmediği, davacının taşınmazdaki zilyetliğinin iradi olarak 1970’li yıllarda kesildiği gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; başlangıçta dava konusu yapılan 106 ada 131 ve 106 ada 141 nolu parsellere ilişkin çap kaydı ve kadastro tutanakları dosyadadır. Dava konusu yerlerin tam mülkiyet üzere, kadastroda 10.8.2006 tarihinde Hacı oğlu ... adına tescil edildikleri görülmüştür. Islaha konu 111 ada 39 parsele ilişkin çap kaydı dosyadadır. Kadastroda tam mülkiyet üzere Ali oğlu ... adına tescil edildiği görülmektedir. Mahallinde keşif yapılmıştır. Kadastro tespit bilirkişileri dinlenmiştir. Keşfi yapılan taşınmazların kendilerini bildi bileli ölü ... tarafından 50 yılı aşkın süreden beri kullanıldığını, bu yeri kendi malı olarak mı, yada rençber olarak mı kullandığını bilmediklerini açıklamışlardır. Yerel bilirkişiler, dava konusu taşınmazı 50 yıldan beri ... tarafından kullanıldığını fakat bu yerin kendi malımı, yoksa davacıların atalarının rençberi olarak kullanıp kullanmadığını bilmediklerini açıklamışlardır. Davacı tanığı 1920 doğumlu Sultan Şahin bu yerin ... tarafından 50 yılı aşkın süreden beri kullanıldığını fakat ...’in burayı davacının babasının rençberi olarak kullandığını, davacının babasının bu yeri ...’e satmadığından emin olduğunu açıklamıştır. Davalı tanığı ise taşınmazın 50 yılı aşkın süreden beri ... tarafından kullanıldığını bu yeri davacının babasının rençberi olarak değil kendi malı olarak kullandığını söylemiştir. 10.02.2010 günlü oturumda dinlenen ... özetle; Gündüz köyünde Arıoğlu ... veya Hacı oğlu ... isminde herhangi bir kimse yoktur. Hasan oğlu ... vardır. Bu kişi uzun yıllar önce ölmüştür. Bu köyün muhtarı olduğunu, kadastro tespiti sırasında ...’in baba adının yanlış yazılmış olacağını söylemiştir. Beyanını imzasıyla onaylamıştır. Aynı oturumda dinlenen tanık ... ise diğer tanıklar ... ve ...’in beyanlarını doğrular şekilde açıklamada bulunmuştur. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık kadastro çalışmalarında Ali oğlu ... ve Hacı oğlu ... adlarına tespit ve tescil edilen dava konusu taşınmazların bidayette Hasan kızı, Sultan’dan olma 13.01.1940 doğumlu ...’in babasına ait olup olmadığı ve davacının babasına ait olduğunun anlaşılması halinde davalıların miras bırakanının bu yeri davacının ortakçısı olarak kullanıp kullanmadığı ve davacının bu taşınmazlarla ilgi ve alakasının kesilip kesilmediğinde toplanmaktadır.
    Gerek davacının açıklamaları, gerekse duruşmada dinlenen bir kısım davalıların tevil yollu beyanlarına göre dava konusu taşınmazların davacının babasına ait olduğu tartışmasızdır. Davalılar kendi babalarının bu yerleri davacının babasından satın aldıklarını kanıtlayamamışlardır. Dinlenen yaşlı davacı tanığının anlatımına göre dava konusu taşınmazların davacının babasına ait olduğu, ölümü ile davacıya kaldığı, davacının bu yerleri rençberi olarak davalıların miras bırakanına verdiği tartışmasızdır.
    Öte yandan davacı, babasının ölmesi nedeniyle küçük yaşta yetim kalmıştır. Komşu köyde ikamet eden dayısı himayesine almış, besleyip, büyütüp evlendirmiştir. Evlenmekle kendi köyünün dışındaki başka bir köye gelin gitmiştir. Taşınmazları bir süreliğine ekip, sürmek amacıyla davalıların miras bırakanına bırakmıştır. O kişinin de bir süre kullanımından sonra başka bir yere gitmesi nedeniyle taşınmazlar boş kalmıştır. Ancak, başka köyde gelin olan davacının bu taşınmazlarını hiçbir zaman iradi olarak terk etmek kast ve niyetinin olmadığı, elinde olmayan sebeplerle ve genel tabirle bir Türkiye klasiği olarak taşınmazlarıyla ilgilenememiştir. Bu nedenlerle küçük yaşta başka bir köye göç etmesi, evlenip o köyde kalması, bir süre davalıların babasının davacıya teban bu yeri kullanması, zilyetliğin davalıların miras bırakanına geçtiği anlamına gelmeyecektir.
    Açıkladığım tüm bu nedenlerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekirken, maddi delil ve olgular ile yöresel özellikler dikkate alınmaksızın yazılı olduğu üzere ret kararı verilmesi doğru olmamıştır. Sayın çoğunluğun onama şeklinde tecelli eden görüşlerine katılamıyorum. Mahalli mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerektiği kanaatindeyim. 16.11.2012

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi