12. Ceza Dairesi 2013/19345 E. , 2014/247 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 67/2, 5237 sayılı TCK"nın 52/4, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Katılan vekilinin temyiz isteminin değerlendirilmesinde;
Hazine vekilinin, suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına davaya katılma talebinde bulunması ve anılan kurumun katılan olarak kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan davaya Kültür ve Turizm Bakanlığı"nı temsilen katılma hakkını haiz olmayan ... adına yapılan katılma talebinin kabulü ile belirtilen kurumun davaya katılmasına karar verilmesinin, hükmü temyiz etme hak ve yetkisi vermeyeceği anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
2- Sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesine gelince,
Sanığın adli sicil kaydında bulunan, Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 07/03/2006 tarih, 2007/220 Esas, 2007/739 Karar sayılı ilamın tekerrüre esas olup, sanıklar hakkında hükmolunan hapis cezalarının 5237 sayılı TCK"nın 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Suç tarihinde Konya İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından gerçekleştirilen yol uygulaması sırasında, sanığın sevk ve idaresinde bulunan araçta, mahkeme kararına istinaden yapılan aramada, aracın motor kaputu içerisinde tarafsız bilirkişi raporu ile tamamının 2863 sayılı Kanun kapsamında taşınır kültür varlığı niteliğini haiz bulunduğu belirlenen 69 adet eserin ele geçirildiği, sanığın aşamalarda değişmeyen tutarlı savunmalarında, aracında yapılan aramada ele geçirilen eserleri çeşitli tarihlerde merakı nedeniyle antika eşya satan yerlerden ücret karşılığında satın aldığını, söz konusu varlıkları daha önce Aksaray Müze Müdürlüğüne teslim etmek üzere anılan kuruma götürdüğünü, ancak bir kısmının etütlük, bir kısmının ise taklit olduğu söylenerek teslim alınmadığını beyan ettiği, Müze Müdürlüğü"nün cevabi yazıları ile sanık tarafından daha önce teslim edilen eserlerin tamamının Kanun kapsamında olduğu değerlendirilerek müdürlükleri nezdinde koruma altına alındığının, sanığa iade edilen her hangi bir varlığın bulunmadığının bildirildiği, 2863 sayılı Kanunun 64/1 maddesinde kültür varlıklarını bulanlara verilecek ikramiyenin hüküm altına alındığı, anılan düzenleme uyarınca ikramiye verilebilmesi için,
korunması gerekli taşınır kültür varlığının “bulma” yoluyla elde edilmiş olması gerektiği, diğer yandan söz konusu varlıkları hukuka uygun olarak elinde bulunduranların bunları müzeye satabilecekleri, somut olayda ise sanığın, aracında yapılan aramada ele geçirilen eserleri bulmadığı gibi, hukuka uygun bir edinme şekli ile de elinde bulundurmadığı, üçüncü bir kişiden satın aldığı eserleri müzeye satarak maddi menfaat elde ettiği, eserlerin, bulan kişi tarafından bizzat müzeye götürülüp teslim edilebileceği dikkate alındığında, sanığın müzeye götürme işine aracılık etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, müzeye satarak maddi menfaat temin etme amacıyla suça konu kültür varlıklarını kabul eden sanığın, bu eylemi ile “kültür varlığı ticaretine aykırılık” suçunu işlediği anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sanığın, suça konu varlıkların tarihi eser olduğunu bilmediğine, suç kastı ile hareket etmediğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) İki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kasta dayalı kusurunun yoğunluğu nazara alınmak suretiyle adalet, hakkaniyet ve nesafet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, bu ölçülere uymayacak şekilde cezaların alt sınırdan çok fazla uzaklaşılmak suretiyle tayini,
b) Sanık hakkında tayin edilen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
c) Suçtan zarar görmeyen ve 2863 sayılı Kanun"dan doğan davalara katılma hakkı bulunmayan Müze Müdürlüğü adına hazine vekilinin katılma talebinin kabulü ile yargılama sonucunda bu kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
d) Hükümde açıkça 2863 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu kabul edilen taşınır kültür varlıklarının Müze Müdürlüğü"ne teslimine karar verilmesi gerektiği dikkate alınmaksızın, infazda tereddüte yol açacak şekilde “emanette kayıtlı suç konusu eşyaların korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarının tasnifi, tescili ve müzelere alınması hakkındaki yönetmelik hükümleri gereğince işlem yapılmasına” şeklinde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.