(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/14883 E. , 2013/601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Haksız yere elde bulundurulan anahtarla kilit açmak suretiyle hırsızlık, mala zarar vermek ve gece vakti konut dokunulmazlığını bozmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi ile uygulama yapılırken, her bir suç nedeniyle verilen cezanın yasal sonucu olarak her suç için ayrı ayrı anılan maddenin uygulanması gerekirken, sonuç ceza üzerinden bir defa hüküm kurulması ve kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 53/3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ""53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına"" cümlesinin her bir suçtan kurulan mahkumiyet hükmüne ayrı ayrı eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesine gelince;
1-Sanığın hırsızlık kastı ile hareket edip müştekiye ait evden LCD televizyon, 2 adet cep telefonu, kol saati ve müştekinin eşine ait aracın kontak anahtarını aldıktan sonra, evin önünde park halindeki otomobili almak şeklindeki eyleminin bir bütün halinde hırsızlık suçunu oluşturduğu, mülkiyet ya da zilyetliğin sanık yedine geçtikten sonra eşyalara zarar verilmesinin ikincil bir suç oluşturmayacağı, müştekinin fiili kullanımından çıkan ve artık sanığın hakimiyetinde bulunan otomobile zarar verme eyleminin mala zarar verme suçunun unsurları arasında bulunan ""başkasının taşınır malını tahrip eden…"" unsurunu içermediği ve bu eylemin katılana yönelik olarak gerçekleşmediği anlaşıldığından; unsurları itibariyle oluşmayan mala zarar verme suçundan sanığın beraatı yerine, yazılı biçimde mahkumiyetine hükmedilmesi, kabul ve uygulamaya göre,
Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi ile uygulama yapılırken, her bir suç nedeniyle verilen cezanın yasal sonucu olarak her suç için ayrı ayrı anılan maddenin uygulanması gerekirken, sonuç ceza üzerinden bir defa hüküm kurulması ve kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 53/3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 16/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.