16. Hukuk Dairesi 2014/2036 E. , 2014/1905 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu 298 ada 34, 299 ada 9, 118 ada 20 parsel sayılı 2933.12, 3090.17 ve 263.20 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, ... oğlu 1939 doğumlu davalı ... adına, 202 ada 7, 11 ve 16 parsel sayılı 234.76, 1834.17 ve 5758.05 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ... adına, 299 ada 12, 482 ada 3 parsel sayılı 7535.37 ve 15346.90 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ...oğlu 1949 doğumlu davalı ... adına, 299 ada 13, 300 ada 8, 299 ada 16, 149 ada 2, 3, 120 ada 13 parsel sayılı 2228.96, 13152.34, 5277.72, 851.33, 681.98 ve 10915.49 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ayrı ayrı davalılar ...,... oğlu 1954 doğumlu ..., ..., ..., ..., ... adlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacılar ..., ... çekişmeli taşınmazların ortak muris ..."a ait olduğunu, mirasının taksim edilmediğini iddia etmişler, ortak muris..."nin payının intikali ile pay sahibi oldukları tapu kaydına da dayanarak, davacı ... tapu kaydına, satın almaya dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve ... tarafından açılan davanın reddine, ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, 14.05.2013 tarihli kısa kararda 298 ada 34, 149 ada 2, 299 ada 9, 16, 120 ada 13, 202 ada 7, 11, 16, 482 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, 149 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ... mirasçıları adlarına payları oranında tapuya tesciline, 299 ada 12, 299 ada 13, 118 ada 20 parsel sayılı taşınmazların 2237760 pay kabul edilerek 4440 payının davacı ..., kalan 2233320 payın tespit malikleri ..., ... ve ... adlarına tapuya tesciline, gerekçeli kararda ise 298 ada 34, 149 ada 2, 299 ada 9, 16, 120 ada 13, 202 ada 7, 11, 16, 482 ada 3, 300 ada 8 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, 149 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ... mirasçıları adlarına payları oranında tapuya tesciline, 299 ada 12, 299 ada 13, 118 ada 20 parsel sayılı taşınmazların 2237760 pay kabul edilerek 4440 payının davacı ..., kalan 2233320 payın tespit malikleri ..., ... ve ... adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacılar ... ve ... 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca askı ilan süresi içinde açtıkları davada 299 ada 13 parsel sayılı taşınmaza yönelik bir dava açmadıkları, açılan davaya da yöntemine uygun şekilde katılmadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacıların hükmü temyiz etme yetkisi olmadığından temyiz inceleme isteğinin REDDİNE,
2- Mahkemece, davacıların dayandığı tapu kaydının paylı olup taşınmazların tekrar iştirak halinde mülkiyet hükümlerine dönüştürülemeyeceği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacıların tutunduğu 17.7.1957 tarih 14 nolu tapu kaydı yönsüz olarak nehri cari, sıtma pınarı, daloğlu karapınarda, körkör gediği ve kılca boğaz sınırlarını içermektedir. Mahallinde yapılan keşifte sınırlar tek tek gezilerek tespit edilmemiş tarife dayalı olarak yerleri belirlenmiştir. Tapu kayıt uygulaması yetersiz olduğu gibi taksim ve zilyetlik yönünden yapılan araştırma da son derece yetersizdir. Öte yandan kısa kararda 300 ada 8 parsel sayılı taşınmaz hakkında karar verilmediği halde gerekçeli karar da bu taşınmaza yönelik davanın reddine karar verilmiş, bu sebeple kısa karar ile gerekçeli kararda çelişmiştir. Mahkemece, öncelikle davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının kadastro sırasında hangi taşınmazlara revizyon gördüğü belirlenmeli, tapu kaydının kapsamının tayininde bu durum dikkate alınmalıdır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahallinde yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler huzuruyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazların başında icra edilecek keşif sırasında dayanılan tapu kaydındaki hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, sınırların nokta sınır niteliğinde olup olmadığı, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazların muris ... ..."a mı yoksa oğlu ..."a mı ait olup olmadığı belirlenmeli, ..."a ait olduğunun belirlendiği takdirde yöntemince taksim edilip edilmediği saptanmalı, ispat yükünün taksim olgusuna dayanan tarafta olduğu nazara alınmalı, tapu kaydı kapsamında kalan ve harici olarak taksim edilmeyen taşınmazlar hakkında davacıların 31.3.1969 tarih 18 ve 28.9.1968 tarih 16 nolu tapu kayıtlarında pay sahibi oldukları nazara alınarak payları ile sınırlı olarak davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiği dikkate alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının ve varsa haritasının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, tapu kaydının miktarı ile geçerli olduğunun belirlendiği taktirde tapu kaydına miktarı ile kapsam belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
03.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.