8. Hukuk Dairesi 2012/4031 E. , 2012/10536 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.02.2012 gün ve 21/71 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, 1964 yılında satın aldığı ve o tarihten beri zilyetliği altında bulunan taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda 180 ada 3 parsel sayısı ile davalı Hazine adına tespit ve tapuya tescil edildiğini açıklayarak, davalı üzerindeki tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili 21.02.2012 tarihli yargılama oturumunda davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 180 ada 3 parselin davalı Hazine üzerindeki tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, harici satım ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktırılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz senetsizden tarla vasfı ile ""yapılan araştırmaya rağmen zilyedi tespit olunamadığından hak kaybına neden olmamak için"" Hazine adına tespit edilmiş, tutanağa yönelik İsmail Akkoç"un itirazı üzerine hükmen Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde her türlü deliline dayanmış, ancak yargılama tutanakları üzerinde yapılan incelemede mahkemece, tarafların delillerini sunmaları için kendilerine herhangi bir süre ve imkan tanınmadığı saptanmıştır. Keşif ara kararına göre, tarafların bildirmedikleri tespit bilirkişilerinin mahkemece, re"sen çağırılmak suretiyle keşifte dinlendikleri saptanmıştır. Bu usule aykırıdır. Hukuk davalarında 6100 sayılı ...nun 26. maddesi uyarınca, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Sadece yerel bilirkişinin dinlenmesiyle de hüküm kurulamaz. Zilyetlik maddi olaylardan olup, her türlü delille kanıtlanması mümkün bulunmaktadır. (3402 s.KK. m. 14/1) Öte yandan davacı hakkında 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi gereğince belgesizden tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden ve kadastro müdürlüğünden sorulmamış, dava konusu taşınmazın komşularına ait tapu kaydı, kadastro tutanakları ve varsa dayanak kayıt ve belgelerden yararlanılmamıştır.
Bu halde yapılacak iş; öncelikle tarafların tanık ve tüm delillerini sunmaları için mahkemece kendilerine süre ve imkan tanınmalı , kesin süre verilmesi halinde ...nun 94. maddesine uygun olması gerektiğinin düşünülmeli, dava konusu taşınmazın komşularına ait tapu kaydı, kadastro tutanakları ve varsa dayanak kayıt ve belgeler bulundukları yerlerden getirtilmeli, yeniden yapılacak keşifte tarafların bildireceği tanıklar ve yerel bilirkişiler ...nun 243 ve 244. maddeleri gereğince davetiye ile çağırılıp, aynı Kanunun 259/2 ve 290/2. maddeleri hükümleri uyarınca taşınmaz başında dinlenmeli, dava konusu taşınmazın öncesi, zilyetliğin başlangıç tarihi ile tespit tarihine kadar kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü hususları yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde HMK. nun 261. maddesi gereğince giderilmesine çalışılmalı, taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde komşu taşınmaza ait tapu kaydı, tutanak ve dayanak kayıt ve belgelerin taşınmazın yönünü ne olarak gösterdiğinin üzerinde durulmalı ve toplanacak delillere göre bir karar verilmelidir.
Öte yandan 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi gereğince belgesizden zilyetlikle edinilecek taşınmaz miktarı sulu arazide 40 ve kuru arazide 100 dönüm olup mahkemece davacı adına belgesizden edinilen taşınmaz bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüğünden sorulmuş ise de hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğü ve kadastro müdürlüğünden sorulmamıştır. Bu halde belgesizden tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığının Ürgüp Kadastro Müdürlüğü"nden ve hükmen tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığının Hukuk Mahkemeleri Yazı işleri Müdürlüğünden sorularak bulunması halinde buna ilişkin tutanak ve hüküm dosyalarının getirtilerek 3402 sayılı Yasanın 14. maddesindeki 40 ve 100 dönümlük limitlerin aşılıp aşılmadığı göz önünde bulundurulmadan eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.