9. Hukuk Dairesi 2015/21535 E. , 2015/31414 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın iddia ederek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan kanıtlar dayanılarak, davalı işverenlikçe düzenlenen ve davacı tarafından "Teslim Aldım" şerhi ile imzalanan fesih bildiriminin 10/06/2014 tarihinde yapıldığı, 4857 sayılı Yasa"nın 20. maddesi uyarınca dava açma süresinin fesih tarihinden değil, fesih bildiriminin tebliği tarihinden başladığı, davanın ise 14/07/2014 tarihinde harçlandırılarak açılmış olması karşısında süresi içinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
Somut uyuşmazlıkta; davacı iş sözleşmesinin 10.06.2014 tarihli yazılı fesih bildirimi ile 25.06.2014 tarihinde sona erdiğini ve ibraname ile fesih bildirimini aynı gün 17.06:2014 tarihinde imzalayarak teslim aldığını iddia etmiştir.
Fesih bildirimi ve ibranamenin önlü arkalı olarak aynı sayfada yer aldığı, fesih bildiriminin bilgisayar ile yazıldığı ve davacı beyan ve imzasını içeren bölümde el ile yazılı bir tebliğ tarihine yer verilmemiş iken aynı sayfanın arkasında yer alan ibranamede el ile 17.06.2014 tarihli tebliğ tarihinin yer aldığı görülmüştür. Her iki belgenin ayrı tarihlerde tebliğ edildiğini kabul etmek olağan değildir. Bu durumda davacı iddiasına üstünlük tanınarak fesih bildiriminin 17.06.2014 tarihinde yapıldığı, buna göre de 14.07.2014 tarihinde açılan davanın 1 aylık kanuni süresi içinde açıldığının kabulü gerekir. Mahkemece aksi yönde değerlendirme ile verilen karar dosya içeriğine uygun değildir.
Diğer taraftan, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 19 uncu maddesi uyarınca aynı Kanunu’nun 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshetmek isteyen işveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Gerek doktrinde gerekse yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere; Kanunda âmir hüküm olarak düzenlenen fesih sebebini kesin olarak belirtmek, işverenin daha sonra bu sebebi değiştiremeyeceği anlamına gelmektedir ki bu durum işverenin fesih sebebiyle bağlılığı olarak ifade edilmektedir. Böylelikle işçi fesih bildiriminde açık ve kesin olarak belirtilen sebebe dayanarak savunma yapıp, hukukî yollara başvuracağı gibi, yargısal denetimi de daha sağlıklı ve süratli yapılacaktır.
Yukarıdaki esaslara göre uyuşmazlık değerlendirildiğinde, yazılı fesih bildiriminden davacının iş sözleşmesinin görev aldığı pozisyonun kapatılması ve tarafına önerebilecek bir pozisyonun bulunmaması nedeniyle feshedildiği anlaşılmıştır. Davalı savunmasında davacının iş sözleşmesindeki fesih nedenini muhasebe departman pozisyonunun kapatılmasının yanı sıra çalışmasındaki isteksizliği ve disiplinsizliği olarak belirtmekle fesih nedenini kanuna aykırı olarak genişletmiştir.
Davalı tarafça yeniden yapılanma savunmasını ispata yarar yeterli bir delil sunulmadığı gibi, işverenin fesih sebebi ile bağlılığı karşısında davacının yeterliğinden kaynaklı savunmasının da dikkate alınması mümkün değildir. Belirtilen sebeplerle, davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
f) Hüküm: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yapmış olduğu 424.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 05/11/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.