21. Hukuk Dairesi 2014/3661 E. , 2014/10436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2011/916-2013/640
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı G.İnşaat Taahhüt San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, göre davalı G. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının davacı olan eşi ve bir çocuğunun maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı eş G. yönünden 262.389,48 TL maddi ve 20.000 TL manevi; davacı çocuk Yasin yönünden 63.043,87 TL maddi ve 7.500 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı G. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti."den alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; Davalı Y.. M.. yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, 26/06/2011 tarihindeki zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğu, kazanın oluşumunda % 85 oranında davalı G. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin, % 15 oranında davacıların murisi olan işçi Yılmaz Şengül"ün kusurlu olduğu, ölen işçinin kaza anında okul yapımında işçi olarak çalıştığı, sendika üyeliğinin de bulunmadığı, yargılama sırasında davacının ücreti hususunda araştırma yapılıp bu kapsamda Hizmet-İş Sendikası ve İstanbul Ticaret Odası"ndan görüş sorulduğu, Hizmet -İş Sendikasından alınan 23/03/2012 tarihli cevabi yazıya göre; belediye iş kolunda çalışıldığından, emsal ücretin tespitinin mümkün olmadığı, ölen işçinin çalıştığı 15 nolu yapı iş kolunda faaliyet gösteren Yol-iş ve İnsan-İş sendikaları ve işçinin çalıştığı ilde faaliyet gösteren Ticaret ve Sanayi odasından bilgi alınabileceği beyan edilmiş; İstanbul Ticaret Odası"nın 04/06/2012 tarihli yazısında ise, emsal ücret bildirilmeyerek, işçi ve işveren arasındaki anlaşmanın dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Hükme esas alınan 27/09/2013 tarihli hesap raporunda, seçenekli hesaplama yapıldığı, ilk seçenekte davacıların dava dilekçesindeki soyut iddialarına göre ölen işçinin günlük net 70 TL ücret aldığı kabul edilerek, söz konusu ücretin kaza tarihindeki günlük net asgari ücret ile kıyaslaması ile belirlenen 2,796 katsayısı üzerinden ; diğer seçenekte ise dosya içerisinde yer alan hizmet cetvelindeki verilere göre ölen işçinin kaza tarihinde yasal asgari ücret ile çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı, mahkemenin günlük net 70 TL ücret üzerinden yapılan hesaplamayı esas alarak hüküm tesis ettiği anlaşılmıştır, ayrıca hükme esas alınan hesap raporunda, ölen işçinin ve hak sahibi olan davacıların bakiye ömürlerinin tespitinde, Yargıtay"ın yerleşmiş içtihatlarına ayrırı olacak şekilde "PMF 1931 yaşam tablosu" yerine; "CSO 1980" adlı başkaca bir tablonun kullanıldığı tespit edilmiştir.
Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının maddi zararının hesabında, gerçek ücretinin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı iş yeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Maddi tazminat davasına etkileri gözetildiğinde kazalı çalışanın gerçek ücretinin tespiti hem davacı hem de davalı yan bakımından son derece önemlidir. Zira asgari ücret üzerinden yapılacak hesaplama ile onun misli üzerinden yapılan hesaplamalarda çok farklı tazminat değerlerinin ortaya çıkacağı izahtan varestedir. Bu durumda Mahkemelere düşen en önemli vazifelerden bir tanesi de sigortalının gerçek ücretini hiçbir ihtilafa mahal vermeyecek biçimde ortaya koymaktır. Böylesine kapsamlı bir araştırma bir yönüyle davacının hakkının işverenleri tarafından yenmesine engel teşkil edecek diğer yönüyle de kazalının hak etmediği tazminatlara kavuşmasının ve böylelikle sebepsiz zenginleşmesinin önüne geçilecektir.
Öte yandan; tazminat miktarının, ölen işçinin PMF 1931 yaşam tablosuna göre olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda ise; emsal ücret araştırması yapılmaksızın, ölen sigortalıdan dolayı hak sahibi olan davacıların ölen işçinin günlük net 70 TL yevmiye ile çalıştığına ilişkin soyut iddialarını esas alan hesap raporuna göre hüküm kurulması ve düzenlenen hesap raporunda Yargıtay"ın yerleşmiş içtihatlarına aykırı olarak PMF-1931 yaşam tablosu yerine, CSO 1980 adlı yaşam tablosunun kullanılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Yapılacak iş; ölen sigortalının yaptığı iş, yaşı, kıdemi belirtilmek suretiyle yine İstanbul’da bulunan ilgili meslek odalarından (inşaat işçileri odası v.b) ve Bayındırlık İl Müdürlüğü"nden olay tarihinde kazalı işçinin alabileceği emsal günlük net ücretleri sormak, buradan gelen neticelere göre ve Dairemizin yerleşik içtihadlarına uygun şekilde müteveffa sigortalı ve hak sahibi davacıların muhtemel yaşam sürelerinin PMF-1931yaşam tablosu kullanılmak sureti ile davacıların maddi zararlarını yeniden hesaplatmak, davacıların açtıkları maddi tazminat davası bakımından 03/12/2013 tarihli hükmü temyiz etmediklerini, bu noktada davalı işveren yararına doğan usuli kazanılmış hak durumunu da gözeterek ilk kararda hüküm altına alınan maddi tazminat miktarını geçmemek üzere bir karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı G. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı G. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti."ye iadesine, 12/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.