3. Hukuk Dairesi 2020/1533 E. , 2020/3128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Davacı, Anıl Eczanesi’nin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, her yıl yenilenen protokol kapsamında, sigortalı hastaların ilaç ihtiyaçlarını karşıladığını, davalı kurum tarafından gönderilen 21.05.2012 Tarih 9.327.150 sayılı yazı ile 2009 yılı SGK Protokolü’nün 6.3.3, 6.3.12, 6.3.24 maddeleri uyarınca toplam 19.139,30 TL cezai şart ve bir yıl süre ile fesih işleminin uygulandığının bildirildiğini, işleme dayanak olarak, ilaç temin etmek için aracı kullanmak suretiyle Bahçelievler Medikal Park Hastanesi’nden gelen “böbrek transplantasyon” hastalarına ait reçeteleri eczanesine yönlendirmesinin gösterildiğini, oysa dört ay içinde söz konusu hastaneye ait yalnızca on sekiz adet reçetenin eczanesi tarafından karşılandığını, bu rakamın hastanenin yazdığı toplam reçete sayısı karşısında çok cüz’i bir rakam olduğunu, iddia edildiği gibi bir yönlendirme olmadığını ileri sürerek davalı kurumun bir yıl süreli fesih işlemi ile 19.139,30 TL tutarındaki cezai şart işleminin iptaline karar verilmesini istemiş, 17.09.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı tarafından anılan Protokol’ün 4.3.6 maddesi gereğince de haklarında 15.366,26 TL cezai şart uygulandığını, uygulanan cezai şartın haksız olduğunu ileri sürerek, söz konusu cezai şart işleminin de iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 01/12/2015 tarihli ve 2014/40217 E. - 2015/34948 K. sayılı ilamı ile, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları reddedilerek 2009 yılı Eczane Protokolü’nün 6.3.24 maddesi uyarınca uygulanan 1 yıl süreli fesih işlemi yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına dair verilen karar; bu defa davacının karar düzeltme talebi üzerine 21/02/2018 tarihli ve 2017/6236 E. - 2018/2238 K. sayılı ilam ile, 2016 yılı protokolü hükümlerine göre davacının sorumluluğu değerlendirilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, hükmün davacı lehine yazılı gerekçelerle bozulmasına, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ise; yapılan yasal değişiklik ile dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacının sair temyiz itirazının reddi gerekir.
2-) Somut olayda; protokolün 6.3.3. maddesi gereği davalı kurum tarafından uygulanan davaya konu cezai işlemin, ilaçların hastalara ulaşmadığı iddia ve ispat edilmediğinden haksız olduğu 05/06/2014 tarihli mahkeme kararı ile belirlenmiş olup, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından yapılan önceki bozma ve karar düzeltme gerekçelerinde; sonradan yürürlüğe giren ve davacı lehine olan 2016 yılı protokol hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtildiğinden, davacının dava açıldığı sırada kısmen haklılığı sabittir. Bu durumda davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına 5. paragraf olarak " 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine," ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.