Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/25593
Karar No: 2014/165
Karar Tarihi: 13.01.2014

Kişisel verilerin kaydedilmesi - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/25593 Esas 2014/165 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklar, \"kişisel verilerin kaydedilmesi\" suçundan TCK'nın 135/1, 62/1, 50, 52, 52/4 maddeleri gereğince mahkum edildi. Kişisel veriler, belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilgiyi ifade eder. Bu bilgi kamu görevlisi tarafından görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak ya da belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle kaydedilmişse cezada artırım nedeni olarak öngörülmüştür. Kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme suçu işleyen kişi cezalandırılır. Sanıkların kaydettiği bilgilerin kişilerin rızası ile verildiği ve hukuka aykırılık unsurunun bulunmadığı gerekçesiyle beraatlarına karar verildi. Ancak hüküm esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanıklar hakkında temel cezanın tayini sırasında uygulama maddesi olan TCK'nın 135/2. maddesine atıfta bulunulmaması sebebiyle hükmün bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanuna aykırı olup, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine
12. Ceza Dairesi         2013/25593 E.  ,  2014/165 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Karar Tarihi : 14.10.2010
    Suç : Kişisel verilerin kaydedilmesi
    Hüküm : Her iki sanık hakkında; TCK"nın 135/1, 62/1, 50, 52, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet.

    Kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, hukuka aykırı olarak kaydedilmesi TCK"nın 135. maddesinde “Kişisel verilerin kaydedilmesi” başlığı altında; yine, belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, başkasına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi de, TCK"nın 136/1. maddesinde “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığı altında suç olarak tanımlanmış olup, eylemin; kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak ya da belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle gerçekleşmesi hali, aynı Kanunun 137. maddesinde cezada artırım nedeni olarak öngörülmüştür.
    Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA"sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir; ancak, herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler, yasal anlamda “kişisel veri” olarak değerlendirilemez, aksinin kabulü; anılan maddenin uygulama alanının amaçlanandan fazla genişletilerek, uygulamada belirsizlik ve hemen her eylemin suç oluşturması gibi olumsuz sonuçlar doğurur, bu nedenle, bir kişisel bilginin, açıklanan anlamda “kişisel veri” kabul edilip edilmeyeceğine karar verilirken, somut olayın özellikleri dikkate alınarak titizlikle değerlendirme yapılması, sanığın eylemiyle hukuka aykırı hareket ettiğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun da ayrıca tespit edilmesi gerekir.
    Bu açıklamalar hakkında incelenen dosya içeriğine göre, olay tarihinde, katılanlar tarafından, sanıkların, kamuoyunda “misyonerlik” olarak adlandırılan faaliyette bulundukları yönündeki ihbar ve şikayetleri üzerine, sanıklar hakkında, halkı kin veya düşmanlığa tahrik ve Türklüğü aşağılama suçları kapsamında başlatılan soruşturmada, sanıkların evlerinde ve çalıştıkları yerlerde ve bilgisayarlarında yapılan aramalar kapsamında, mensup oldukları dini bildirmek için görüştükleri bir çok kişinin ad, soyad, adres, telefon numaraları ile birlikte, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koyan bilgilerle birlikte kaydettiklerinin ortaya çıkması şeklinde meydana gelen olayda,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına ve oluşa göre, sanıklar müdafiinin, sanıkların atılı suçu işlemediklerine, TCK"nın 135/1. maddesine göre, kişisel verileri “hukuka aykırı olarak kaydeden” kişinin cezalandırılacağının öngörüldüğüne, sanıkların kaydettiği bilgilerin kişilerin rızası ile verildiğine, hukuka aykırılık unsurunun bulunmadığına, sanıkların Anayasal bir hak olan dinini serbestçe yayma ve öğretme kapsamında hareket ettiklerine, bunun da Uluslararası sözleşmeler, anayasa, yasalar ve yargı içtihatları uyarınca suç sayılmadığına, tamamen serbest olan çalışmaları sırasında kişisel verileri kullanan sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanıklar hakkında temel cezanın tayini sırasında uygulama maddesi olan TCK"nın 135/2. maddesine atıfta bulunulmaması suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının (C) paragrafının birinci bendine “eylemlerine uyan” ibaresinden sonra gelmek üzere “TCK"nın 135/2. maddesi yollamasıyla” ibaresinin yazılmasına, hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi