Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19193
Karar No: 2014/10430
Karar Tarihi: 12.05.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/19193 Esas 2014/10430 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/19193 E.  ,  2014/10430 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 24/09/2013
    NUMARASI : 2013/49-2013/327

    Davacı, kesilen aylıkların faiziyle birlikte tahsiline ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Dava, boşandığı eşi ile yeniden evlenen davacının 01/10/2008 tarihinden beri aldığı ölüm aylıklarının, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca yersiz ödeme olarak kabul edilmesi ile davacıdan tahsiline ilişkin kurum işleminin iptali ve davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi"ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 23/03/2009 kesinleşme tarihli ilam ile eşinden TMK 166/3. fıkrası uyarınca anlaşmalı olarak boşandığı, 04/06/2012 tarihinde boşandığı eşi ile yeniden evlendiği, boşanma sonrası yaptığı başvuru sonucunda davalı kurum tarafından davacıya, ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, davalı Kurum tarafından davacının eski eşi ile yeniden evlenmesi üzerine re"sen başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 20/09/2012 tarihli kontrol memuru raporuna göre; davacının ve yeniden evlendiği eşinin kimlik paylaşım sisteminde yer alan K. Köyü no. Merkez/K. adresinde yapılan çevre araştırmasında, davacı ve eşinin bir ara köyden birlikte taşınarak ayrıldıkları, sonra tekrar köye dönerek 3-4 yıldır köyde birlikte yaşadıkları, boşandıklarından kimsenin haberinin olmadığı, bilgi veren kişilerin husumet oluşmaması için isim vermek istemedikleri belirtilmiş, davacı ile yapılan görüşmede, eski eşi ile şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşandığını, boşandıktan sonra kendisinin kayınbabasından satın aldığı evde yaşadığını; eşinin ise kızı ve oğlu ile birlikte ayrı bir adreste oturduğunu, çocuklarının araya girmesi ile yeniden evlendiklerini bildirmiş, davacının yeniden evlendiği eşinin de benzer şekilde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. Köy Muhtarı Y. A., davacı ve eski eşinin 3-4 yıldır köyde birlikte yaşadıklarını, öncesinde Ankara"ya taşınıp, yeniden köye döndüklerini, boşanıp tekrar evlendiklerine ilişkin bilgisinin olmadığını beyan etmiş;
    - Medulla sisteminde yapılan incelemede davacı ve boşandığı eşinin Kırıkkale"deki sağlık sunucularında muayene oldukları, ilaçlarını aynı eczaneden temin ettikleri, hatta bazı günler ikisinin birlikte aynı aile hekimine muayene olup, aynı eczaneden ilaç satın aldıkları tespit edilmiştir. Adres hareketleri incelendiğinde, davacı ve yeniden evlendiği eşinin, yeniden evlenme tarihinden önce 09/04/2012 tarihinden itibaren aynı adreste kayıtlı göründükleri belirlenmiş, mahkemesince yaptırılan 18/03/2013 tarihli kolluk araştırmasında, Aza E.. B.."ndan sorulduğunda davacı ve eski eşinin ayrı ayrı çocuklarının yanında kaldıklarını, 10/01/2012 tarihinden itibaren birlikte aynı evde yaşamaya başladıkları,nı 13/06/2012 tarihinde ise yeniden evlendiklerinı bildirilmiş; mahkeme huzurunda dinlenen davacı tanıkları, davacı ve boşandığı eşinin yeniden evlenene kadar aynı hanede yaşamadıklarını beyan etmişler; Köy muhtarı Y. A.ve Aza E.. B.. ise öncesinde verdikleri beyanları haklı neden olmaksızın değiştirerek davacı ve boşandığı eşinin ayrı yaşadıklarını, yeniden evlendikten sonra birlikte yaşamaya başladıklarını bildirmişlerdir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
    Somut olayda, kontrol memuru tarafından yapılan çevre soruşturmasında davacı ve eşinin boşanıp yeniden evlendiğinden kismenin haberdar olmadığının anlaşılması, 3-4 yıldır belirtilen adreste birlikte yaşadıklarının, öncesinde Ankara"ya da birlikte göç ettiklerinin tespit edilmesi, Medulla sisteminde yapılan incelemede davacı ve boşandığı eşinin yeniden evlendiği tarihe kadar aynı sağlık birimlerinden hizmet alıp, aynı eczanelerden ilaç satın aldıklarının tespit edilmesi, adres hareketleri incelemesinde yeniden evlenmelerinden takriben iki ay öncesinden itibaren aynı adreste kayıtlı görünmeleri, kolluk araştırmasında beyanına başvurulan aza E.. B.."nun davacının yeniden evlenmesinden takriben 6 ay öncesinden itibaren eşi ile aynı adreste fiilen yaşadıklarını bildirmesi; Köy Muhtarı Y. A. ve Aza E.. B.."nun haklı nedene dayanmaksızın değiştirdikleri anlaşılan mahkeme huzurundaki beyanlarının hükme esas alınamayacağı hususları birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi