Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/8463 Esas 2012/10512 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8463
Karar No: 2012/10512
Karar Tarihi: 15.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/8463 Esas 2012/10512 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/8463 E.  ,  2012/10512 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Şikayet

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

    K A R A R

    İpotek veren malik ... "ın...,..,... Dayanıklı Tüketim Malları Tic. A.Ş"den kullandığı ve kullanacağı kredilerin 50.000,00 YTL"sinin teminatını teşkil etmek üzere kurulan teminat ipoteğine dayalı olarak sadece kendisi aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, alacağın muaccel olmadığı , ödeme emri yerine icra emri düzenlendiği ve asıl borçlu aleyhinde takip yapılmadığından bahisle takibin iptalini talep etmesi üzerine mahkemece, ipoteğin kati borç ipoteği olduğu ve takipte bir usulsüzlük bulunmadığından davanın reddine karar verdiği görülmektedir.
    İİK.nun 149. maddesi hükmünde; ""İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir."" düzenlemesi mevcut olup, bu madde içeriğinde borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunduğu ve borçlu ile ipotek veren hakkında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, asıl borçlu takipte gösterilip, ipotek veren gösterilmemiş ise ipotek veren sonradan dahil edilmek suretiyle takip yapılabilir ise de, bunun aksi mümkün değildir. Diğer bir deyişle asıl borçlu hakkında takip yapılmadan ipotek veren hakkında takip yapılamaz, sonradan asıl borçlunun dahil edilmesi suretiyle de takibin sürdürülmesi mümkün değildir. Mahkemece bu hususun re"sen nazara alınması gerekir.
    Somut olayda, ipotek veren malik ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, ancak İİK.nun 149. maddesine göre aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan borçlu Galip Sarı hakkında takip yapılmadığı görülmektedir.
    Bu durumda mahkemece asıl borçlu hakkında takip yapılmadığı bu eksikliğin sonradan tamamlattırılmasının da mümkün bulunmadığı, kamu düzeni ile ilgili bu hususun re"sen nazara alınacağı gözetilerek, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.